Sebebi dinlerin çocuksu ahlak anlayışıdır. Tepede bir baba var, yaramazlık yapmamanı istiyor, kızıyor, tehdit ediyor ama sonuçta o babandır, hem ceviz kırar, hem de birkaç şirinlik (hacca, umreye gitmek, üç beş kuruş sadaka dağıtmak, namaz kılmak, tövbe etmek...) kendini affettireceğini umarsın.
Bu "ahlak" (?!) anlayışında insanın şahsiyetine yer yok, kendisine ve diğer insanlara saygının yeri yok... Böyleleri hep çocuk kalmaya mahkumdur.
Bir de dini baskılar altında ezilmek, başka yerden patlak vermeye sebep olur ki o da genellikle paragözlüktür. Düzgün insani ilişkilerle, bilgiyle, geniş bir dünya görüşüyle doyuramadıkları açlıklarını, parayla ıvır zıvır satın alarak, saygı görmeye çalışarak doyurmaya çalışırlar.