Uslandın şehirdeki girdaptan boğuldun velhasıl
Söyle sana pencerenden etine saplanan güneşten başka ne lazım?
Bakma bana ben fırtına biçmek için rüzgar ekerim
Hiç düşündün mü, bi manası var elbet çayla gelen iki küp şekerin?
Tamam yaşamak pek iç açıcı değil şu zaman burkuldun
Ama kabul et sen de farkettin yağmurun nasıl büyüdüğünü yutkundun
isterdim bir yağmurdan arta kalan koku şu şarkıya sığsın