çok da yanlış olmayan fikir. bugün heryerde şehirli insan olamamış kişiler görüyoruz. metropol insanının kaba tanımı, insanların alanlarına mümkün olduğunca girmeyen, küçük ama kendine ait bir alanı olan insan, olabilir belki. şehirli insan olmak, istanbul'da 20 sene oturmakla olmuyor. örneğin benim halam, dış görünüşü sıradan bir kadın ama tamamiyle köylü, zonguldak'da yaşıyor ve kendisi bireysel bir yaşam yerine, feodal tarzda komünal bir hayatı tercih etmiş. erkektir, elinin kiri dediğini duyduğum gibi, başkalarının hayatlarını merak ederek yaşayan birisi kendisi. kim kiminle nerede? bu kadına new york 4. cadde'den ev alsanız ne olur ki? geceleyin alt komşusuna gelen erkeği gördüğünde, vay namussuz diyecek. sorun namusda değilde, komünal yaşamı benimseme. feodal kuralları, şehir hayatına sokma. sorun köylü zihniyette. sorun 20 sene elazığ'da oturup, kanyon'da midpoint'e gitmek değil. sorun gittiği mekanda, küpeli erkek mi olurmuş? sorusunu sormakta, bu kızlarda orospu olmuş düşüncesini aklından geçirmekte.