çünkü en çok vazgeçerken yoruluyorum. sebebim bazen huzur, bazense bolca korku oluyor.
yeniden başlamaya ve nihayetinde sevdikçe kanmaktan kanamalara geçişe gücüm ve cesaretim kalmadı.
bazı geceler ihtiyacım olan tek şey bir çift göz “seni anlıyorum ve seni seviyorum” diye bağıran bir çift göz, saçımda dolanan bir elmiş gibi hissediyorum.
sonra hemen bir silkelenip savıyorum bu düşünceleri zihnimden.
sonra yine dönüyorum ardıma bakıyorum ve yaşanmışlıklarımdan elde ettiğim, adına tecrübe dediğim kavramın taaaa amına koyayım diyorum. içim çürüdü lan benim.
her şeyi ve herkesi az da olsa ciddiye almanın en kötü yanı bu işte.
neyse o, ben neysem o yani.
ama yine de yalnızlığın dibine bir kez ulaşmışsanız, bazı zamanlar kalabalıktan daha çok yorduğunu da bilirsiniz.
neyse benimle ilgili her siki öğrendiniz. bunu da öğrenmeyin amına koyayım.