kadın erkek eşitliği

entry386 galeri video1
    373.
  1. Söz konusu eşitliğin toplumsal, hukuksal, bedensel farklılıklardan çok daha derinlemesine irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum. 

    Kadın ve erkek eşit değil, farklıdır. Yaratılıştan gelen ve hiç değişmeyecek bir farklılığa sahiptir. Mental, duygusal, fiziksel farklılıklar vardır. Bu farklılıklar bir cinsi diğerine üstün kılmadığı gibi, diğerini de daha aşağı duruma düşürmez. Bunu reddetmek, kadın erkek eşitliğini değil, kadın erkek "aynılığını" iddia etmek olur ki bu da iki cins için de birçok sorunu beraberinde getirir.

    iki cinsin aynılığı durumunda, yaratılışın cinsiyetlere yüklediği ödevlerin akamete uğraması kaçınılmaz. Kadının doğurganlığının, erkeğin "türünü devam ettirme" güdüsünün silikleşmesi, başat eril ve dişil özelliklerin bu aynılık uğruna yok olması ya da yer değiştirmesi hem insan soyuna, hem doğaya büyük tahrifat verecektir. Fromm şuna benzetir bu durumu; "tıpkı çağdaş seri üretimin ticari mallarda standardizasyon gerektirmesi gibi toplumsal süreç de insanın standardizasyonunu gerektirir ve buna 'eşitlik' adı verilir."

    Ama insan (yani kadın ve erkek) standardizasyona gidilemeyecek kadar girift ve farklı bir yaşam formudur. Mantık ve idrak sahibi bir canlı olan insan, farklılıklarını aynılaştırmak yerine birbirini tamamlayacak düşünsel kudrete sahiptir.

    Sonuç olarak toplumun biçtiği roller kişilerin bu kaideleri kabul etmesi durumunda bir problem arz etmez. Çoğu birey, bulunduğu topluma adapte olmak ve bu adaptasyonla mutlu yaşamak ister. Bunun aksi olarak hiçbir toplumsal kaide, gelenek, etik ve ahlaki değeri kabul etmeyen bireyler de vardır ki onlar da rollerini kendileri biçer ve yaşamlarına bu şekilde devam ederler. Bu da, tıpkı topluma adapte bireylerin seçimi gibi bir seçimdir.
    0 ...