Sonunda toprağa düşecek er olur kendisi. Tavsiye etmem. Bakınız bunlardan ikisi benim büyük büyük dedelerimmiş. Biri eşkıya imiş zaten. Eskiden köy yerinde banyo mu var sanki, yıkanmak için ırmaga inermiş kadınlar. işte benim dedemin dedesi, yıkanan kadınlardan birini beğenip çekmiş götürmüş eş etmiş kendine. Evli kadını düşün. Adam yeri göğü inletiyor, kımse de hayırdır birader ne ayaksın diyemiyor. Ondan bir çocuk doğuyor. Sonra başka bir hatundan yıne bir çocuk doguyor. Daldan dala yani. Sonra bir gün çatışmada alnının çatından indiriyorlar bizim dedeyi. Olduğu yerdeki çukura da itiyorlar. Seneler sonra dedemin babası ve kardesi mezarını bulmak için gidiyorlar ama ahalinin gösterdiği bir çukurdan fazlası değil. Eşkıyaya mezar mı olurmuş! Olan geride kalana oluyor.
Diğer arkadas ise benım babaannemin amcası. Bu da evli. Elalemin karısı yıkanmaya dereye inerken " güzel keklik suya iniyor" diye laf atarmış kadına. Kadının kocası da almış tüfeği gelmiş bizimki de bıçağını çekmiş. Tüfek tutukluk yapmış falan. O boğuşmada bizimkini vurmuş kadının kocası.
Demem o ki uçkurunuza sahip çıkın. Olan geride kalana oluyor.
Nasıl bir dürtüyse o benım şahsen midemi bulandırıyor.