köyleri öğretmensiz bırakıp, anadolu çocuklarını imamlara, şeyhlere, şıhlara teslim etmek...
tıpkı osmanlıdaki gibi...
cumhuriyetimiz kurulduğunda 40 bin köyün 37 bininde okul yoktu...
yani köylülerimizin yüzde 91'i eğitimden mahrumdu...
genç cumhuriyet kurulduğu günden 20 yıl öncesine kadar ülkenin en ücra köşesindeki köylere dahi okul yaptı.
yolu olmayan köylere öğretmenler gönderdi cumhuriyet.
ama öğretmen derken, öyle böyle bugünkü öğretmenler gibi öğretmenler değil, ülkü sahibi öğretmenleri gönderdi köylere.
(bkz: tahta bavullu cumhuriyet öğretmenleri)
ellerinde tahta bavullarla dağları tepeleri aşarak cehalete karşı savaşan silahsız ordulardı onlar.
ısparta'nın islamköy'ünden çıkan çoban süleyman, cumhuriyetin ona sağladığı eğitim sayesinde cumhurbaşkanı oldu.
trabzon'un çaykara'sından çıkan fakir bir ailenin oğlu olan cevdet sunay, cumhuriyet sayesinde hem genelkurmay başkanı, hem cumhurbaşkanı oldu.
1927'de malatya'da doğan turgut özal, ilkokulu bilecik'e bağlı köyden biraz büyük söğüt'te okuyarak hayata atıldı ve cumhurbaşkanı oldu...
köy okulları nice devlet adamları, başbakanlar, subaylari bakanlar, başbakanlar yetiştirdi...hepsi de fakir ailelerin çocuklarıydı...
ve bu çocukların hepsinin elinden tutan tahta bavullu bir cumhuriyet öğretmeni vardı...
ardından, önce köy enstitülerini kapattılar, sonra da öğretmen okulları kapatıldı.
ve nihayet köy okulları kapatılarak taşımalı eğitim sistemine geçildi...
elinde tahta bavuluyla köy köy gezen, sadece öğrencileri değil, köylüleri de eğiten, tarımdan makine tamirine kadar köyün bütün işleriyle alakadar olan cumhuriyetimizin silahsız orduları yok edildi, şimdi öğretmenlerin tamamı şehirlerde yaşıyor. ne ekmeyi bilirler, ne biçmeyi, ne de bozulan bir şeyi tamir etmeyi...
sadece derslerine girip çıkarlar, bankamatikten paralarını çekerler o kadar.
öğrenciyle ilgilenmek yok, yetenekli bireyleri keşfetmek yok, topluma yardımcı olmak yok...
işte bunun adı dönüşümdür.
öğretmenleri dönüştürdüler, sonrası çorap söküğü gibi geldi işte.
bugün köy okulunda imamın ders işlemesine şaşırıyoruz.
şaşırmayın...
bu ülkenin vali yardımcısı, milli eğitim müdürü ve jandarma komutanı daha 2 sene önce köylüleri tarikat köyündeki okullara çocuklarını göndermeye ikna etmek için mesai yapıyordu...
(bkz: menzilcilerin bilvanis çiftliği ve buhara köyü/#42165013)
bakın bunlar daha iyi günlerimiz, bu şekilde devam ederse, tıpkı osmanlı'nın son dönemlerinde olduğu gibi, köyleri vakıf malı sayıp, köylüleri tarikatlara, şeyhlere kul yapmayı planlıyorlar.
bu ülke dönüştü...
malesef toplaması çok zor olacak...