Murat 124 ile Fiat egea (neyse, Ferrari diyeyim de ırkçılık yapayım) karşılaştırması yapmak gibi.
40 bine yakın eli silahlı cehennem köpeği Suriye'ye (IŞiD Kürt vs) girdi hallaç pamuğu gibi ülkeyi savurdu.
Kardeşim Esad(!) Askerin polisin elinde olan depolarında olan silahı halka dağıttı.
Halkın bir kısmı bu silahı alıp teröristlere verdi ya da teröristler ile bir olup kendi insanlarına karşı kullandı.
Ya da tası tarağı toplayıp ülkeyi terk etti.
Dinleyin bu hain nankörkeri "Esed bize zulüm ediyordu" derler.
Ulan insanlıktan nasibini almamış yaratık "Allah'u ağbar" diye anırarak ve merhametlilerin en merhametlisi olan Allah'ı kendi pisliğine alet ederek insanların kafasını kesen Esad mı?
Mağaralarda kadınları evlerinde tecavüz ederek ganimet diye satan Esad mı?
Şehirleri yıkık harabe haline getiren, sokakta hoşuna giden kadını kocasının yanında olsa bile kocasını öldürüp ben Cihat ediyorum bu benim ganimet olur diye alan Esad mı?
Her ülkede idari siyasi rejim özgürlük açısından kriz problem var. Bakınız son kongre baskını olan ABD'ye.
Fransa'da le pen başta olmak üzere aşırı sağın iktidara gelmemesi için demokrasi ile bağdaşmayan uygulama kararlara.
Ülkemize bakın.
Cumhurbaşkanı bile demokrasi insan hakları hukuk gelir adaletsizliği eğitim ekonomi rejim sistem özgürlük insan hakları olarak dibi bulduğumuzu ifade ederek reform diyor.
Ama Suriye'de olan bizde olsa iktidarda kim varsa ve bu ülke kurtuluşu için öne çıksa tüm siyasi dini ideoloji rejim kimlik farklılıkları bırakır onun arkasında durur bu ülke için savaşırız.
Hatta; iktidar bu işgal ile birliktelik yapsa, bize teslim olun dese iktidarda kim varsa ona karşı da bu ülke bağımsızlığı özgürlüğü için savaşırız.
Örnek mi?
Kurtuluş savaşı.
Biz ülkemizi bu halde bırakıp kaçmayız.
Böyle yüzlerce örnek var.
Bunlara bakıp Almanya'da Türkler, Türkiye'de Suriyeliler derken sap ile samanı karıştırmadan aptalca ahkâm kesmeden konuşun.