korkan demeyelim de, ülkede insan hayatının çok ucuz olduğunu bilen ve akşam ailesine sağ salim ve yara almadan dönmeyi planlayan erkektir diyelim. türkiye'de trafikte kavgaya girip, aldığı yumruk darbesinin ardından hayatını kaybeden insanlar var. suç işlemek ve insanlara zarar vermek, peynir ekmek yemek kadar kolayken, kavga etmekten kaçınan adamlara korkak yaftasını yapıştırmayın. bir defasında bostancı sahilde kız arkadaşlarımızla beraber gezerken, motorlu iki dırzo, kız arkadaşlarımıza laf attı. "of yavrummmm bacaklara gelll." bunun üstüne "gel de orta bacağımı göstereyim." cevabını verdim ve motorlu dırzolar;"bekleyin ananızı ...meye geliyoruz" dedikten sonra devam ettiler. biraz yürüdükten sonra çimlere oturduk ve sohbet etmeye başlamışken önümüze iki tane renault kangoo dolusu ırzo ve motorda üç kişi ile önümüzde durdular. Hayvanlar motora üç kişi binmiş. Bizim kızlardan ikisi bayıldı, benim kız arkadaşım salya sümük ağlamaya başladı. kankalardan iki tanesi gözlerime bakıyor "b.kunu yiyelim bizi kurtar" dercesine. bu gibi kalabalık ortamlarda, kalabalığa hükmeden, sözü geçen bir abi mutlaka vardır. kalktım ve onların üstüne doğru yürümeye başladım ve o sözü geçen abiyi gördüm. geride kalan 13/14 kişiyi görmezden geldim ve onunla konuşmaya başladım:
"bak abi anlaşılan o ki sizden sağlam bir dayak yiyeceğiz, orası çok belli. ama dayak atmaya başlamadan önce olayın bir de bizim tarafımızdan nasıl gözüktüğünü söyleyeyim, ardından kararı siz verin burada. kız arkadaşlarımızla efendi efendi bir cumartesi akşamı çıkıp sahilde yürüyemeyecek miyiz? mutlaka yanınızda bulunanlar gibi birileri çıkıp huzurumuzu bozup, kız arkadaşlarımıza laf atmasına alkış mı tutalım? adam hem kız arkadaşlarımıza "offf yavrum bacaklara bak" şeklinde laf atacak, hem de aldığı cevabı beğenmeyerek bir de bunun üstüne dayak atmaya gelecek, iki manga kalabalığı adamla. bunun neresi erkeklikle, delikanlılıkla bağdaşıyor?”
bunu duyan sözü geçen abi, motorlu dırzoları öyle bir dövdü ki, adamlar laf attıklarına da, dövdürme amaçlı adam toplamalarına da pişman oldu ve üstüne benden ve diğer arkadaşlardan özür dileyip def olup gittiler. o kalabalığın arasından arkadaşların arasına gittiğimde ise bana kanka gözüyle değil, tanrı gözüyle bakıyorlardı. arkadaşlardan biri bana "kanka yanımızdan kalkıp, adamların üstüne gittin ya... ulan o ne heybetti, o ne ihtişamdı, o ne celaldi. konuşarak ikna edeceğini zaten biliyordum da, ben onların tamamını döveceğine de adım gibi emindim." tabi arkadaşım bu şekilde görmüş beni ama bense kendimi, bacakları titreyerek yürümeye çalışan yeni doğmuş bir ceylan gibi, tay gibi hissediyordum. demem o ki, kavgadan kaçınmakta, korkmakta ayıp değil. önemli olan bu gibi durumlardan sıyrılabilecek zekaya sahip olmak. bırakın korkak desinler ama akşam annenize, eşinize, çocuklarınıza ve ailenize sağ salim kavuşun.