insanın elini ayağını dolaştıran, "keşke yaşadığı acılar bana transport edilse" dedirten içten içe.
Geçen ay dedem öldü, yine onu hatırlamış. ben eve girerken gözlerindeki yaşı fark ettim, nedenini anladım hemen. Klişe olarak hüzünlü bi ses tonuyla, tüm ilgimi ona yönlendirmiş gibi, "ağladın mı sen?" diye sordum. Kafasını salladı. Tenzih etmek isterken "dur, ağlatacaksın" dedi. Kenara çekildim, telefonumu aldım elime, yine ağlamaya başladı. Saygısızlık olmasın diye ve derdine ortak olduğumu bildirmek için telefonu kapattım. 1 dk. Oturduktan sonra yanından ayrıldım.
O da akşam yemeğine ne pişireceğine düşünmeye başladı.