devamı chp olmuştur . ruhu ise akp de yaşamaktadır .
ittihat terakki ne diyordu ???
padişahı devirelim , başa biz gecelim işler düzelir . hepimiz kardeş
olacağız . ittihad-ı anasır olacak türk , rum , ermeni dost olacak
avrupa gibi zengin olacağız . vatanım ruyi zemin , milletim nevi beşer .
mecliste ermeni daşnakları , hınçakları , bulgar , arap , rum vs partileri
olsun ... osmanlı milletler cemiyetini kuracağız .....
Liberté, égalité, fraternité
hürriyet , eşitlik , kardeşlik . fransız mason sloganları ....
askeri vesayeti yıkalım , milliyetçiliği ayaklar altına alalım , arap ser
mayesini , yahudi sermayesini getirelim , ülkeyi yabancılara açalım .
kürt açılımı , ermeni açılımı , kıbrıs vs ....
herşey düzelir . biz kefen giyerek bu yola çıktık vs vs ....
***************
akpnin sonunu bilmiyoruz da ittihatçılarınki iyi olmadı .
Muhalif mi? Al aşağı… Muharrir mi? Vur başına… Türk mü? Sür ölüme…
Rum mu? iste parasını… Ermeni mi? Kes kafasını… Arap mı? Çek ipe…
Kadın mı? Gönder eve… Haydut mu? Buyurun köşeye…
Külhanbeyi mi? Gelsin yanıma… Yahudi mi? Sor fikrini…
Kalan kimseye at sopayı… Paraları koy cebine, işte sizin programınız bu!
Açılır besmeleyle her sabah dükkânımız/ Cellâdbaşı Kara Ali pîrimiz üstâdımız”
levhasını başınızın ucuna asıp palalarla sopalarla işe giriştiniz; sürülerle
insanları dağ başlarına götürüp satırlardan geçirdiniz, babaları, evlâtları
yoktan yere harcayarak Anadolu içerisinde dul kadından, yoksul yetimden
başkasını bırakmadınız. Ne oluyordunuz?
Bu kanlı işgüzarlıklar, bu canavar akını, bu fitne ve fesat siyaseti ne fayda verecekti?
Ne kazanacaktık? Dünyayı mı alacak, Mısır’a sultan mı olacak, Hind’e şah mı gidecektik?
Sizin sadrazamlıkla, seraskerlikle, nâzırlıkla gözleriniz doymamıştı, a padişah heveslileri…
Şam’da, Halep’te az daha nâmınıza hutbe okutup, isminize sikke kestirecektiniz…
Yiğitlik sizde, kahramanlık sizde, avurt zavurt sizde, caka tavır, hepsi sizdeydi…
Şimdi böyle sinsi sansar gibi tavandan tavana nereye?
Efendiler Nereye? (Refik Halid Karay)
*************************
"Güvendiği dağlara kar yağınca mert Enver
Cemal’i, Talat’ı aldı bu diyardan etti sefer."