bir buyuk basarisi da filmin kucuk detaylar kullanarak turk toplumundaki cinselligin kodlarini ve de erkek ve erkeklik uzerinden donen guc mekanizmalarini cok guzel desifre etmesiydi. tam bu noktada film sonrasi hikayemizi anlatmak da farz oldu tabii.
ben efendim bu filme new york sehrinde gittim. leila isminde amerika dogumlu bir arkadasimla birlikte. her neyse biz filmi cok begendik ve film sonrasinda baska planlarimizi iptal edip filmi konusabilecegimiz bir yere gitmeye karar verdik. ve fakat leila hanimefendi filmdeki turkiye, turk, istanbul sahnelerinden ve konularindan fazlasiyla etkilenmis ve de bikmamis olacak ki, tutturdu turkce bir yere gidelim diye. ee gidelim tabii ve fakat etrafta oyle guzel bir turkce sozlu hafif muzik kafesi mevcut degil. bildigim tek turk mekani bu noktada meshur bereket donercisi ve fakat donercide de oturup cay icmenin alemi yok. gel gor ki leila'ya bunu anlatamadim ben deniz, ve haliyle bereket donercisine cay icmeye gitmek uzere sinemadan ayrildik.
ben yolda yururken leila'ya turkiye turk kulturu, turkiye'de erkekligin halleri, macoluk gibi konular hakkinda onemli aciklamalarda bulunuyorum. leila da filmde tam olarak anlayamadigi yerleri bu sekilde anlayip mutlu oluyor. kendisi de cok yabanci sayilmaz aslinda bolgeye. isminden de anlasilacagi gibi arap kokenli bir arkadasimiz leila. ve fakat annesi ingiliz, kendisi amerika dogumlu... ol sebepten oyle ortadoguda macoluk konulu bir dersin sinavina girse maksimum on alir yuz uzerinden.
her neyse bunlari anlattim ben yolda. konu kapanmaya yuz tuttugunda da bereket donercisinin kapisina gelmis idik. iceri girdik. leila onden gitti ve bir kazandibi ve cay ismarladi, parasini da verdi. hemen arkasindan ben de kasadaki gence, tabii turkce olarak, bana da bir kadayif ve cay dedim.
ve dedigim anda kasiyer leila'ya parasinin yarisini iade etti, ederken de
"if you're with a turkish guy, the tea is on us" (eger turk bir adamla geliyorsan caylar bizden)
seklinde bir cumle sarfetti. bana da bu sirada goster onlara turk'un gucunu abi der gibi bakti, bir yandan da abi nasil, yengeye cektigim kiyagi begendin mi seklinde bir soru isaret olustu gozlerinde.
tabii ben o sirada leila'nin yenge olmadigini, okuldan samimi bir arkadas oldugunu falan anlatmaya calismadim delikanliya, ne de olsa inanmayacakti. tesekkur ettim adama, turkce. sonra da leila'ya dondum
"turkiye'de erkekligin hallerini gordun mu, filmin anlattigini daha iyi anladin mi?" diye sordum