kar altında devriye gezmek vardır bir de ki çavuş emeklileri bilir.
orta anadolu soğuğu tabirinin ağababası anakara şehri buzkeserdi. ve ek olarak halihazırdaki askerlik tripleri...çarşı izinlerine sıkıştırılmış özgürlük bildirgeleri falan filan. can sıkkın zaten. sıkı can iyi filan da değildi ha o zaman. her türk genci gibi ben de kebap askerlik yaptım. "bizim komutan beni çok severdi olum." tabi. tabi. benim askerlik hakkaten iyiydi ama. bana çok şey öğretti. bir askerlik nasıl çok iyi olabilir ayrı bi yazı konusu. tamam sayın kırca sözlerimi toparlıyorum. ama bi saniye kardeşim. ben sizi dinledim.
buzkesen gecelerde kar yağdı mı askerler sevinirdi. kar soğuğu kırar hava ılıklaşırdı. devriye çıkmazdım bazen. sabahtan imzayı çakıp, devriye gezmişmiş gibi şeettirme çakallığımız vardı. kafama göre takılırdım. kebaptı dedim ya. inanmalıydın. ama kar yağdığı geceler çıkardım devriyeye. tertemiz hava, garç gurç kar sesleri, nöbetçilerle şafak geyikleri, kar kokusu ve sigara.
kar altında devriye gezdiğin o askerlik günlerine saatlik filan da olsa dönmek ister misin diye sorsalar; abartmayalım canım kardeşim derim, o kadar da değil...