şah damarımdan yakın olman yetmez bana
seninle yalnız sana malum bir mekanda
sözlerin, gözlerin ve hislerin
ve dokunmanın dahi ötesinde
beni üflediğin gibi tekrar karışsak olmaz mı?
kalbim seni hakkıyla hissedemez
zihnimse bir zerreni tefekkür edemez
yağsa da rahmetin küflü ruhum nasıl anlar
karanlık bir oda içim neyi gösterecek aynalar
seninle kavuşmamız dışında her şey sıradan
sen bilinen ve bilenmeyen her şeyi yaradan
güneşi, ayı, yıldızları, rüzgarı ve tabiatı
ol deyince nasıl oldurdun şu kainatı
heran havayı tutup ciğerime emziriyorsun
uykumda bile beni rüyalarda gezdiriyorsun
haberim yok kalbim avucunda kaç kez çarptı
evet bir tabut imiş sana kavuşanların tahtı
maalesef seni anlamak için akıllar biçare
affet bizi affet, bilmiyorum başka bi çare..