Mesela, unsurları zîhayatın imdadına,
hususan bulutları nebatatın mededine
ve nebatatı dahi hayvanatın yardımına
ve hayvanat ise insanların muavenetine
ve memelerin kevser gibi sütleri, yavruların beslenmelerine
ve zîhayatların iktidarları haricindeki pek çok hâcetleri ve erzakları, umulmadık yerlerden onların ellerine verilmesi,
hattâ zerrat-ı taamiye dahi hüceyrat-ı bedeniyenin tamirine koşmaları gibi teshir-i Rabbanî ile ve istihdam-ı Rahmanî ile hakikat-i teavünün pek çok misalleri doğrudan doğruya, bütün kâinatı bir saray gibi idare eden bir Rabbü’l-âlemîn’in umumî ve rahîmane rububiyetini gösteriyorlar.
Evet, camid ve şuursuz ve şefkatsiz olan ve
birbirine şefkatkârane, şuurdarane vaziyet gösteren muavenetçiler,
elbette gayet Rahîm ve Hakîm bir Rabb-i Zülcelal’in kuvvetiyle, rahmetiyle, emriyle yardıma koşturuluyorlar.