Hiç olmadığınız biri gibi ne kadar süre davranabilirsiniz?
O ben değildim dediğiniz insanı içinizde ne kadar süre barındırabilirsiniz?
Kaybetmekten korkarak yaşamak özveri değildi sanırım,dişini çıkaramamak,yumuşacık avuçlarına değen tırnakların önceden onu nasıl kan revan içinde bıraktığını unutman,unutmanız..
Ne çok özenirim; bitirdim dediği an gerçekten de bitiren insanlara.
Kolayca,düşünmeden en ufak hatayı gördüğünde arkasına bakmadan gidebilen insanlara..
Benim ayrılıklarım neden hep bu kadar şiddetli,kopuşlarım bu kadar zor oldu,neden hep gitmekte bu kadar zorlandım,arkamda bıraktığım her neyse bir daha benim olmayacağını,benle olmayacağını daha çok farkında olduğum için miydi?
Birde şu mükemmellik rolü yapanlar,yapmayı becerenler yok mu? Onlar daha büyük övgüyü hak ediyor aslında.
Hep belli başlı özelikleri olmaz mı zaten,her zaman yanımızda bir tane vardır onlardan,biliriz,her birimiz böyle en az bir kişiyi tanırız.
Asla renk vermezler,omuzları dik,duruşları güçlüdür,istikrarlıdırlar,içlerine kapanık olup güven sorunu yaşarlar bazıları asla seven tipler olmadıklarından dem vurur,dokunma isteğiyle bakıp dokunduğunuzda ittikleri ellerle dalga geçerken
Anlaşılmayan olurlar,ezdirmeyen,gölgeye düşmeyen hep onlardır,asla koyuvermeyen.
Hep o tanıdık yalan..yalan gülümseyen.
Ama aslında bir de bilmedikleri bir şey vardır,saklanmaya çalışırken hep en çok onlar açıkta kalır,en çok bilinen,tanınan kalabalıkta hep onlardır ve birde bunların doğal sonucu olarak en heybetli acıyı çekende onlar olur.
Gizlenmeye,saklamaya çalışan bedenleri mutlaka ki bir yerde isyan eder.
Ama dedim ya onlar kendi aralarında da ayrılır bazıları o yarattıkları mükemmel dünyaya kendileride inanır.
Güçlü güçlü gülümserler anlam veremeyen bakışlara.