şimdi, evlatlarım, dürbünler maalesef yalnızca at yarışlarında kullanılmaz. geçenlerde bir siteye yeni taşınan adını vermek istemediğim mavi bir arkadaşım aradı, "neandertal hocam, sende eyi bir dürbün var mı?" diye sordu. "napıcen len dürbünü?" deye üsteledim doğal olarak. ne dese beğenirsin? "hocam, malumunuz site ortamına taşındık. herkeş dürbünle diğer evlere dikiz atıyor cıbıldak bir fıstık yakalayabilir miyiz diye, geri kalmıyım dedim" demesin mi?
o esnada telefonu yüzüne kapattım valla, böle olmaz evladım, insanın mahremiyetine saygı göstermeyen zındıklar için eski zamanın büyük alimlerinden alaeyn mulayyati, bakınız ne diyor: "onlar ki, huzura geldiklerinde bir röntgen filmi gibi olacaklar, her şeyleri gözlenecek."
izlendiğimizi hissettiğimiz zaman ise canım evladım, "ne bakıyon lan bön bön?" sorusunu yöneltiniz muhatabına, bakalım ne diyebilecek zındık!..
