(bkz: buğday#44388369) yukarıda filmden biraz bahsetmiştik, şimdiki entry tamamen buğday filmindeki tarkovsky yansımalarına yönelik olacak.
Semih kaplanoğlu yaptığı her filmde andrey tarkovski’ye selam verme ihtiyacı duyduğunu söylüyordu ve her filminde istisnasız bir tarkovsky yansıması görürsünüz fakat buğday filmi için “sadece selamladım” demek çok masum kalıyor. Kendi tabiriyle Selamladım dediği kısım da filmde tek bir ağacın olduğu sahne vardı hatırlarsınız, o sahneyle tarkovsky’ye gönderme yaptım demişti. Tarkovsky’nin offret filminden anımsayacaksınız. Her neyse diğer sahnelere geçelim.
Şüphesiz film gayet başarılı hatta türk bir yönetmende tarkovski yansıması görmek gurur kaynağı bile olabilir (nuri bilge ceylan ve zeki demirkubuz gibi) fakat bir filmde izleyiciye bu kadar çok tarkovski dedirtmemeliydi diye düşünüyorum.