Yabancı dil dersi için taş gibi sarışın bir hatun gelmişti. Ama böyle çıtı pıtı bir şey.
O kadar genç bir kadın öğretmen ilk kez görmüştüm. Sınıfça da öyleydi.
Neyse herkes kadını görünce şımardı açıkçası. Daha doğrusu yavşadı.
Sınıfta gülüşmeler falan. Sonra öğretmen hanım elini masaya üç kez arka arkaya vurup, kes sesini keesss... Diye bir çığlık attı. Öyle bir sertleşti ki aniden, biz şok olduk.
Sınıfta çıt çıkmadı. Daha sonra:
+ Ahırdan farkı yok buranın aç şu camı. Başkanı kim bu sınıfın?
Ben başkan yardımcısı olarak el kaldırdım. Gel buraya dedi. Yanına gittim.
Başkan gelmedi ben yardımcısıyım hocam... Dedim.
Düzelt şu kravatını önce... Dedi.
+ Bundan sonra ben gelmeden sınıf havalandırması yapılacak, yoklama alınacak ve tahtaya sınıf mevcudu yazılacak.
- anlaşıldı komutanım.. Şey pardon hocam.
Önceki ders mili güvenlikti. Komutanım derdik hocaya. Dilim sürştü.
+ o dilleri eğitmek için geldim ben. Tamam geç yerine.