Son Osmanlı sadrazamı Tevfik Paşa'nın oğlu, son Osmanlı padişahı Vahdeddin'in damadı (Ulviye Sultan'ın kocası) iSMAiL HAKKI OKDAY ile ARı iNAN'ın 18 Şubat 1975'de yaptığı söyleşiden ilginç bir bölüm :
"Londra'da 1921 senesinde bir sulh konferansı oldu. Konferansa hem istanbul'dan hem de Ankara'dan heyet katıldı. istanbul Heyeti'nin reisi babam Sadrazam Tevfik Paşa ve Ankara Heyeti'nin reisi Bekir Sami Bey, ben de askeri murahhastım (delegeydim) ...
iki heyet Londra'da aynı otelde, Savoy'da oturuyorduk. istanbul Heyeti 4. katta, Ankara Heyeti 3. katta.. Konferansın yapılacağı günden bir gün evvel, akşamüstü, Bekir Sami Bey babamı görmeye geliyor. ikisi mutabık kalıyorlar, konferansa önce Tevfik Bey girecek, yaşına hürmeten Bekir Sami Bey arkasından gelecek. Ve gerçekten de öyle oldu. Yerlerini aldılar. Babam kalkarak, "Biz Ankara'dan gelen heyet ne istiyorsa, aynı şeyi istiyoruz. Biz Türkler birbiriyle savaşmıyor, düşmanın memleketten çıkmasını arzu ediyoruz. Onun için sözü Bekir Sami Bey'e, Ankara Heyeti'ne bırakıyorum," dedi.
Lloyd George bir an şaşırdı orada. O zannetti ki, bu iki heyet kavga edecek ve nihayet o da diyecek ki : "Türkler ne istediklerini bilmiyorlar. Konferansı erteledim." Onu yapamadı.
Biz Londra'dan ayrılırken babam vedalaşmak için benimle birlikte Lloyd George'un yanına gitti. Biraz havadan sudan konuştuktan sonra Lloyd George bir atlas, bir de Anadolu haritası getirdi. Onu açtı. "Şimdi bu Ankara çetelerinin, haydut çetelerinin hangi yoldan döneceklerine bakalım," dedi. Onun üzerine babam kalktı, "Rica ederim. Onlar haydut ve çete değiller, vatanperver insanlardır," dedi. Lloyd George bunun üzerine kızardı ve babam, "Müsaade ederseniz ben gidiyorum," dedi ve kalktı, çıktık.. Arkamızdan geldi, ta sokak kapısına kadar, bizi uğurladı..
Döndükten sonra, istanbul'da, Padişah Sultan Vahdeddin Han, "Paşam ne yaptınız ? Siz sözü Anadolu heyetine bıraktınız," dedi. Babam dedi ki : "Burada Anadolu, istanbul diye ayrılacak bir şey yok. Biz hepimiz aynı memleketin çocuklarıyız. Eskiden padişahlar ordunun başına geçerdi ve düşmana karşı savaşırdı. Zat-ı şahanenize de bunu tavsiye ederim.."
Sultan Vahdeddin dedi ki : "Ya, Abdülmecid, veliaht, yerime geçerse ?.."
Yani tahtı düşündü, memleketi düşünmedi.. Acayip karakterli bir adamdı. Sadrazam Ferid Paşa kaçtıktan sonra babamı çağırdı ve ona, "işte gördünüz mü Damat Ferid Paşa memleketi bu hale soktu ve şimdi de kaçtı," dedi, yani şikayet etti. Halbuki kaç kere onu sadarete getiren de oydu, yani bile bile..."