aslında temel olarak atatürk ün zihniyeti ve atatürk sonrası zihniyet olarak karşılaştırılması gerekir.
atatürk toplu iğne bile üretemeyen,tek sanayisi saray için porselen üretmeye çalışan bir atölyeden ibaret,elektriği bile birkaç konağa vermekten öteye gidemeyen,demiryolu dahi yapamayan,99 yıl faiz garantisiyle demiryolu yaptıran bir ülkeyi devralmış,o devletin borçlarını öderken borç ve kredi almamış,en hızlı şekilde sanayileşmiş,yabancı yatırımcıya değil gerektiğinde devletin parasıyla yardım yapıp yerli sanayiye destek çıkmış ve en önemlisi de türkiye yi dünyanın en hızlı büyüyen üç ülkesinden biri haline getirmiştir.yine dikkat çekecek bir nokta da türkiye nin en zor koşullarında savaştan çıkmış,iç karışıklıkları bitmeyen bir ülkede ve aynı zamanda radikal sosyal reformlar yaparken gerçekleştirmiştir tüm bunları.
atatürk yap işlet devret modelini de benimsememiştir.şu an renault otomobilleri üretiyoruz fakat işin kaymağını yiyen fransızlardır,f 16 üretiyoruz fakat abd yiyor yine kaymağını.yani diğer bir deyişle abd den aldığımız makineler ve patentle izin verilirse onların uçaklarını izin verdikleri kadar yapıyoruz yedek parça için yine aynı işlemlere tabi tutuluyoruz.teknoloji ve kendi ürünlerimizi geliştirmek bir yana kopyalayamıyoruz bile.bu nedenle şu anki sosyal ve ekonomik durumu anlatmaya gerek bile yoktur.atatürk zamanının tam tersi demek*** mümkündür.
atatürk başta bulunduğu süre içerisinde kimseye eyvallah demeyecek,kendi politikasını kimseye bağlı olmadan gerçekleştirebilecek yani tam bağımsız bir türkiye yaratmıştır.kanımca bu bir milattır türkiye tarihinde çünkü kendisi ölür ölmez malesef yine borç alınmaya başlanmış tüm bunlar boşa gitmiştir.yerli malına olan güven azalmış,kendisinin kurduğu fabrikalar kapanmıştır.malesef bu durum artarak bugünlere gelmiştir.
kendisi öldükten sonra türkiye bir daha hiç tam bağımsız olamamıştır.