Dünyaya geliyorsun. Doğduğun konum, zaman, kimin çocuğu olduğun ve onların doğarkenki zamanı konumu kimin çocuğu olduğu ve onların ailesinin kim olduğu nerede nasıl büyüdüğü kimden hangi iltifatı aldığı küfürü yediği hangi öğretmene rastladığı kimin iş yerinde çalıştığı küçükken veya büyüdüğünde kimlerle takıldığı kimlerle arkadaş olduğu... Hepsinin birleşimi bir sonuç olarak dünyaya geliyoruz. Algıladığımız her şey bizi, kişiliğimizi oluşturuyor, başka insanlar bizi biz başka insanları etkiliyoruz ve o insanlar da zamanında başka şeylerin etkisinin ardından böyle olmuşlardı. Sonsuzdan daha fazla bir olasılık çerçevesinde dünyaya gelişimiz gelme biçimimiz zamanımız konumumuz kişiliğimiz ailemiz ortamımız bir olasılıkta birleşiyor ve hayat dediğimiz kavramı yaşıyoruz. O kadar hesaplamanın olasılığın hepsini boş verin şimdi. Çirkin doğduysan özgüvenin olmuyor ve daha yaş iken kötü etkileniyorsun zor bir ergenlik geçiriyorsun. Yakışıklı olsaydın yaşayabileceğin ihtimalleri insanları kızları ve onların getireceği diğer olasılıkları kaçırıyorsun. Fakir doğduysan artık tipe de bakmadan sadece hayata nasıl tutunurum, nasıl ölmem diye çabalıyorsun. Refah seviyesinin üzerindeki lüks yerine yaşamsal fonksiyonlarım yerinde olsun evim barkım yiyeceğim içeceğim olsun diye uğraşıyorsun. Her şeyin para olması ve sadece dış görünüşe bakmak... Hayatın zaten yeterince hardcore olmasına rağmen bir de kendimiz zorlaştırıyoruz kendi işimizi.
