bilimin allah'ı yok ettiğine inanılır. hâlbuki gerçek bir akılcı düşünme insanı allah'ın varlığına götürecektir. evrende var olan sistemi, işleyişi gercekten irdeleyen bir insan; bu kompleks canlıların, kurala göre hareket eden atomların gezegenlerin; her hangi bir bilinç tarafından tasarımlanmadan oluşamayacağını bilir. işte bu bilinç allah'dır. allah'ı inanmayan kişi ise bu dünyanın hatta uzayın bir bilgisayar programı olduğunu düşünecek kadar aptallaşır. oysa bilimi düşünmek, bilim ile iç içe olmak bizzat kuran'ın bir emridir. kuran tüm inananları yerin ve göğün yaratılışı hakkında düşünmeye çağırır. bu yüzden bir mümin için bilime karşı bir korku yoktur. bilimsel olan her şey onun için allah'ın varlığına, kudretine, bilgisine delildir.
aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "ey rabbimiz! sen bunu boşuna yaratmadın. şanın yücedir senin. ateş azabından koru bizi." (ali imran - 191)