suudi arabistan'da bir arap * istiyor diye çocukluğundan ilk gençliğine dek geçen süreçte her yerini sarıp sarmalayıp öyle gezen, türkiye'ye okumaya gelince kabak çiçeği gibi açılıp piyasa kovalayan bir kız tanıyorum. ortamlarda saçını savura savura piyasa yapmasına varan bir özgürlüğü kendisine cephelerde savaşa savaşa veren, seçme-seçilme hakkına sahip olmasını sağlayan, türk bayrağı altında özgürce ve anadilini konuşarak yaşamasına olanak tanıyan, bunları ona verebilmek için cephelerde yeri gelip de aç yatan, kurşun yiyen, can alan can veren bir lideri sevmez. bu tutumunu da "ülkede demokrağsi vağr hölölö..." tarzı söylemlerle açıklar. yani bu özgürlüğü kendisine veren insanı, o özgürlükle vurmaya çalışır. oysa bunu yapabilme ihtimalini ona veren özgürlük, o adamı sevmesi için başlı başına bir sebeptir. atatürk'ü de türk kadınına sarılıp sarmalanmadan sokağa çıkıp gezebilme özgürlüğü verdiği için sevmez. gözündeki mavi plastiklerin suudi arabistan piyasası'nda abayanın * içinde gideri vardır çünkü, türkiye'de değil.
kendisine ve kendisi gibilere sesleniyorum, çok sevdiğiniz suudi arabistan'da "şirk" denilen bok çukurunun içinde dünya kamuoyunun gözleri önünde yıllardır yuvarlanan ve bir de utanmadan islam'ı temsil ettiğini iddia eden araplar ile birlikte yuvarlanmaya gidin. türkiye'den de mustafa kemal atatürk'ten de uzak durun. çünkü onun hayat felsefesi, sizin gibi içinde olduğu bok çukurunu kellem gidecek korkusundan eleştiremeyip türkiye'de bulduğu özgürlüğü o özgürlüğü veren insanı eleştirmek için kullanıp bu yolla yalakalık yapanlara beş beden büyük.
