Antik Mısır soyluları, Nil sularında balık tutmak ve kuş avı için yapılan av gezilerinde daha çok hafif tekneler (papirüs salları ve sazlardan yapılanlar) kullanılırdı. Cenaze tekneleriyle mumyalar son dinlenme mekanlarına götürülürdü... Günlük hayatta ve gerçekte kullanılan bir çok tekne, mezar yapılarında ahşap modellerle ölümden sonraki yaşam inancına da hizmet etmiştir. Bir önceki yazımızda paylaştığımız kraliyet hizmetlisi Meketre mezarından 23 farklı tekne, ayrı düzenlenen küçük bir mezar odasından çıkarılmıştır.
Günlük hayat dışında mezarlarda özellikle Orta Krallık Dönemi'nde popüler olan model teknelerde insan ve hayvan figürleriyle belirli bir an canlandırılmıştır. Her biri birbirinden farklı düzenleme sahiptir. Hepsinde benzer olan ölen kişinin (Meketre) özel bir yerde (gölgelikte) oturması; çeşitli yiyecek ve içecekleri sunan hizmetlilerle, şarkı söyleyen, adaklar sunan figürlerle kuşatılmış olmasıdır. Hepsinin içeriği farklı olsa da figürler Meketre dahil benzer özellikte yüzlere sahiptir.
Her ne kadar ölümden sonraki yaşam için yapılmış olsa da dünyevi sahneler içerir. Nehrin derinliğini belirlemek için ip tutan figür buna örnek olarak verilebilir.
Günlük bir gezide av sahnesi gibi görünse de detaylara inildiğinde mavi nilüfer çiçeğini tutan Meketre'nin yeniden doğuşla ilişkilendirildiği anlıyoruz. Bir başka sahnede her sabah güneşin doğumu açan lotus çiceğiyle sembolize ediliyor.
Mısır Orta Krallık Dönemi'nde cenaze töreninin bir parçası olan ilk görsellerdeki yeşil renkli çift dümenli teknelerle Abydos'a Osiris'in kült merkezine yolculuğun temsil edildiği bilinir. Ölümün ve dirilişin kutlandığı bu yere giden iki tekne bulunur. Bu iki tekne diğerlerinden farklı ve özel olduğunu rengi ve özellikleriyle gösterir. Ölümden sonra yaşama inancın güçlü hissini bu ahşap teknelerin ve figürlerin en ince ayrıntısına kadar işlenip bir kurgu oluşturacak halde düzenlenmesi bize göstermektedir.