Dünyada birçok ulus kuruluş dönemlerinde birbirlerini katletmişlerdir. Ulus devlet oluşturma aşamasında feodal sistemden kopartılamayan köylüler ve toprak ağalari kurucu burjuvazi tarafından bizzat ordu ile yok edilmese de kurucu sınıfın kol kanat gerdiği aynı bölgenin yerel küçük-burjuvazisi tarafından yok edilmiştir. Elbette türk ordusu doğu'nun köylerine girip adamları kesmemişlerdir, ancak bizzat kurucu burjuvazinin örgütlediği ve silahlandırdığı işbirlikçi yöre halkı bu işi fazlasıyla yerine getirmiştir. Karşılıklı boğaz gırtlaklamalar emperyalist ülkelerin de desteğiyle artık baş edilemez hale geldikten sonra kurucu burjuvazi olaya doğrudan müdahale edip tehcir yasası ile birçok ermeniyi " ya kalıp öl ya da buradan git ve yaşa " zorlamasıyla ölüme terk etmiştir. Gidenlerin kaçı sağ kaldı bilinmez. Herhangi bir art niyet gözetmeksizin savunucusu olduğum komünizm adına Sovyetlerin 1915'den sonra bolşeviklerce narodnik isyanları bastırma eylemleri ile ermeni soykırımı arasında çok benzerlik görmekteyim. Yeni bir sınıf oluşurken , buna direnenler yok olmaya mecburdur. Hele ki temelinde ırk ya da millet mottosu bulunan bir ulus devlet bulunuyorsa bu tarihsel olarak kaçınılmazdır. Direnen ermeniler de bizim insanlarımızı katletti demek gerçeği çarpıtmaktır. Ancak şu gerçek de vardır : " Dünyada birçok ulus devlet benzer katliamları yapmışken neden birileri özellikle bir ulus'a bunu kabul ettirmek istiyor? " Bu insanlar zaten her şeyin farkındadır.
Tanım : En amiyane tabirle resmi ideoloji diliyle yaşananları inkar eden milliyetçidir.