önce baygınlık ortaya çıkar. fiziksel olarak bayılmasan bile ruhun bir tür uykuya dalar. acının etkisiyle savrulursun, nefes alamazsın. bir süre sonra feveran etmeye başlarsın. aldatan sevgiliyi terketmeye bile cesaretin kalmamıştır. kendini bir zavallı gibi hissedersin. ortalığa düşersin ve önüne gelen herkese olayı anlatırsın. bir gün anlattıklarından utanacağını bile bile içini dökersin. dökersin ve umarsın, bir süre sonra o zehir de içinden çıkacak, gidecek diye beklersin. sevgilinin inkar etmesini beklersin, seni seviyorum, sana sadığım, demesini. yalan söylediğini bile bile, bir yalana inanmak istersin. denersin hatta. denersiniz. sana sadığım, demese de. ben böyleyim, napayım, dese de. özür dilese de, dilemese de. sonuçta kırılan kırılmıştır. korkunç bir melodramın içine düşersin. intikam hissi içine iyice yayılır. o andan sonra ilişkiniz hiç aynı olmaz. sen hep şüphecisindir. o hep korkak ve haindir. onu ve kendini suçlaya suçlaya karanlık bir tünele yönlenirsin. tek başına kalıverirsin. bütün o dertleştiğin dostlar kendi hayatlarına dalmışlardır çoktan. bu kez ayrılık nedeni ihanettir ve sen mi kendine ihanet ediyorsun, sevgilin mi ilişkinize ihanet etmiş, kim kimi kandırmış, belli bile değildir.