Bir yandan ABD talimatlı kürt dizileri, diğer yandan Avrupa tavsiyeli gelin-kaynana programları ile giderek daha fazla esir şehrin insanlarına benziyorsunuz.
Kürtlerin hızla neden ürediklerini ve yayıldıklarını anlatıp, önlem almaktan bahsedenlere onlardan önce siz karşı çıkacaksınız. Çünkü bulanık gözleriniz mahallenizde bir eve doluşup, ahlaksızca ve bilinçli bir şekilde üremeye devam eden kürtleri değil ancak dizidekileri seçebilecek.
Artık sokakta sizin ve yakınlarınızın canını yakan tinerciler denince bunun tek sebebi olan kürtleri düşünmeyeceksiniz bile. Eğitimsizlik, fakirlik, sosyal adalet gibi kavramların arasında boğulacak; kafanızı toplayıp gerçek soruyu asla soramayacaksınız.
PKK denince aklınıza kürtler gelmeyecek. O dış güçlerin oyunuydu diyecek, bitti sanacak; öldürülen binlerce teröristin kaç milyon akrabası ve sempatizanı olduğunu hesaplayamayacaksınız.
kürtler göç etmeden önce şehrinizin ne kadar huzurlu olduğunu anlatmaya çalışanları duyamayacaksınız.
Söz azınlık haklarından açıldığında, Kerkük'te Türkçe ders verdiği için eğitim yuvalarına bile saldıran kürtlerin hakkını onlardan çok savunduğunuzun farkında olmayacaksınız.
Sosyal eşitsizlik denince aklınıza sadece ekranda gözünüze sokulan Güneydoğu illeri gelecek. Ülkenin en yoksul beş ilinden ikisi olan Gümüşhane'nin, Kastamonu’nun neden suçlu üretmediğini anlayamayacaksınız. Karadeniz Bölgesinde elektriği ve suyu dahi olmayan köyleri hiç bilmeyeceksiniz.
Ne maşası, ne kandırması? Kürtlerin çıkarları dış güçlerinkiyle örtüşüyorsa kandırmaya ne gerek var? Kürtler saflar, kandılar, komploya düşüyorlar, onun için Türkiye'yi istila ediyorlar, onun için siyaseti ve ticareti ele geçiriyorlar, onun için çoğalıp Türkiye'de çoğunluk olacaklar.