laiklik insanlara değil kurgulara atfedilen bir kavramdır. en geniş izahı itibariyle toplumların oluşturduğu kurgu/kuruluşların demokratik düzlemlerde tüm bireylere eşit şekilde vicdan hürriyeti zemini oluşturulabilmesi amacı ile kurguların, duygulardan bağımsızlaştırılması anlamını karşılamaktadır.
demokrasi, çoğunluğun istekleri değil her kesimin kabullerinin muhafazasıdır. bu açıdan bakıldığında laiklik, devlet müesses nizamının kabuller üzerinden kabuller lehine veya aleyhine bozulmasını engeller niteliktedir.
bu kadar basit bir yargıyı anlamaya aklı yetmeyen insanlar, devlet müesses nizamının laik bir sistemle yürümesinin onlar için dezavantaj olabileceğini sanabilir. ancak laiklik hem muhafazakar hem de seküler bireyler için aynı konumdadır. bu sebeple laikliği savunan bir birey seküler olabileceği gibi muhafazakar da olabilir. buradaki sıkıntı kaynağı, kendini taraf ilan edenlerin kimliklerini yaşamak istemelerinden değil sözde karşı kimliklerin yaşatılmaması gerektiğine olan inanışlarından doğmaktadır. sorun laiklikte değil sizin onu anlayış biçiminizdedir.