Hz. Muhammed'in Hanımı. Ayrıca islam Dininde evlâtlık tam anlamıyla yasaklanmamıştır.
Evvelâ, Dinimizde evlatlık konusuna kötü bakılmasının 3 tane nedeni vardır:
1. Yabancı çocuk evlât kabul edildiğinde, bir nevi insan fıtratı değiştirilir. Bununla birlikte çocuğun nesli tahrif edilir. Çocuk ana-babasını hiç tanımaz.
2. Evlâtlık alan kişiler biyolojik olarak çocuğa yabancı oldukları için, çocuk büyüyünce mahremiyet sorunları oluşabilir.
3. Evlâtlık alınan çocuğun mirasa ortak olması. Bununla birlikte, mirastan kendilerine pay düşen diğer kişiler mirastan mahrum edilebilirler.
Fakat bir yakının çocuğunu himayeye almak, yetim bir çocuğu himayeye alıp ona sevgi göstermek, terbiye vermek, yedirip-içirmek, okutmak bunlar güzel ameller olup fazilettirler. Fakat bu durumda bazı kurallara uymak gerekir. Çocuğa evlât hakkı devredilmemeli, kişi çocuğu kendine tescil etmemeli ve mahremiyet meselesine de dikkat edilmelidir. Miras konusuna gelirsek, kişi çocuğa malından bir kısmını bırakmak isterse, bunu yaşarken yapmalı, malının bir kısmını çocuğa bağışlamalıdır. Ya da ölmeden önce, malından belli bir miktarın çocuğa verilmesini vasiyet edebilir.
"Kendi yetimini veya başkasına ait yetimi himaye eden kimseyle Ben, Cennette şöyle yan yana bulunacağız." Hadisi rivayet eden Hz. Enes, bu Hadisi rivayet ettikten sonra, (Resulullah'ın yaptığı gibi) işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi. (Sahih-i Müslim)