Alevilik diye bahsedilen şey kızılbaşlık ise kızılbaşlığı anlamak için olayın en derinlerine en başlarına inmek gerekir. Şöyleki...
Türkler'in müslüman olması din ve tarih kitaplarında Talas savaşında Türklerle arapların çinlilere karşı birleşmesinden sonra türklerin bu yeni gördükleri inanç sistemini inceledikten sonra kendi inanç ve tanrı sistemlerine uygun ve benzer olduğu için din, hidayet aşkıyla şeklinde anlatılır. Gerçekler ise birbirinden çok farklıdır. Türkler müslümanlıkla tanıştıktan 200 yıl kadar sonra yaklaşık 50 savaş yaparak, yüz binlerce insanı katledilerek zorla müslüman yapılmıştır. Hatta Türkler'in müslüman olma gibi bir durumu ARAPlara göre olamaz. Bilindiği üzere göçebe ve bedevi arap ekonomisi Gazve adı verilen talan ve yağma düzenine bağlı idi. Bu talan ve yağmanın önünü alamayan hz peygamber en azından yönünü değiştirmek için "gazâ" ismi ile gayri müslimlere karşı yapılmasını düşündü. Buna göre gaza da elde edilen ganimetin yarısı yönetim tarafından tutulurken yarısı savaşçılar arasında pay edilecekti. Gaza nın kutsallaştırılması ile de müslüman olmayan bedevilerin müslümanlaşması kolaylaştı.
Bu dönemle ilgili en büyük yanlışlardan birisi de Türkleri tek millet ve büyük bir devletmiş gibi hayal etmektir. Çünkü Türkler bu zamanlarda çin baskısından, kıtlıktan ve nüfus büyümesinden dolayı, boy boy ve kabile kabile göçmeye başlamışlardı. Bu göç konar göçerlik şeklinde değil tek bir seferde uzun yollar katetmek şekline idi. Dolayısı ile Türkler dağınık ve düzensiz bir durumdaydı. Araplar ise gazalarının yönünü bu sefer Türklere çevirerek onlarla savaşmaya başlamışlardır. Tarih sayfasında unutturulmaya çalışılan bu zinciri anlatmaya kalksam kitaplar sürecektir. O yüzden alta kitapları ve kaynaklarını veriyorum...
Siz (müslümanlar), küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan (TÜRK) toplumla öldürüşmedikçe kıyamet kapmayacaktır."
(Buhari, e's-Sahin, Kitabu'l-Cihad/96; Müslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Fiten/62 Hadis No: 2912; Ebu Davud, Sünen, Hadis No: 2251; ibn Mace, Hadis No: 4096-4099.)
Buhari, müslim ve ebu davud sahih hadis taşıyıcılarıdır.
"Kıtalut-Türk" Hadislerinden.
"Türklere karşı kıtal, kesinlikle olacak..."
(Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/96) -
"Şu da kıyamet alametlerinden. Kıldan (keçe) ayakkabı giyen bir toplumla vuruşup öldüreşeceksiniz. Geniş yüzlü, yüzleri kalkan gibi üst üste binmiş derili toplumla vuruşmanız öldürüşmeniz kıyamet alametlerindendir. Biz (müslümanlar), küçük gözlü, kızıl yüzlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan Türklerle öldürüşmedikçe kıyamet kopmaz."
Bu savaşlar o kadar kanlı olmuştur ki arapların bugün 40 km'ye denk gelen bir yola metrede bir karşılıklı darağacı dikerek müslüman olmayan türkleri astığı belgelerle sabittir. (Kaynak kitaplarda bulunabilir)
Karahanlıların şahının müslümanlığı seçmesinden sonra türkler yavaş yavaş müslümanlığa geçmeye başlamışlardır. Ancak bu geçiş yaşanan olaylardan dolayı tepkiyle, o zamanın halifeleri olan emevilere düşman olan Alevi inancının örnek alınarak olmaya başlamıştır. Türklerde başlık ve börük rengi olarak kırmızı tarihte en çok görülen renktir. Bunun sebebi kutsal göğün rengi olan maviye bakan başlığın üst kısmındaki renginde kutsal olması gerekliliğidir. Bunlar da siyah ve kırmızı olabilirdi. bu ilgi devletlerin isimlerini etkileyecek kadar büyüktür. Karakalpaklılar, Akkalpaklılar gibi. Uzun uzadıya veremediğim bu yazının kaynağı ise..