Üniversitede odtü mezunu, doktorasını almanya'da yapmış; çok donanımlı ama çok tuhaf bir hoca vardı.
Mail adresi hepimizde ekliydi,kendisi böyle istemişti. O yıllarda bir sosyal medya hesabım vardı oradan beni eklemişti.
Tek arkadaşı bendim ve ne zaman açsam online'dı hoca. Hiç konuşmadık. Selam bile yazmadık birbirimize.
Bir gün sınıfta bebeğinin fotoğrafını gösteriyordu öğrencilere, bende koştum bakayim diye "bebek" neticede. Ben yanına gittiğimde kaçırdı hemen laptobunu kapattı. Suratı garip bir hâl aldı. anlam veremedim.
Neyse aynı gün arkadaş sunum yapacaktı ama laptobu olmadığı için öğretmeninkisini kullanmak zorunda kaldı. Usb'yi takar takmaz laptoba bir şey oldu ve kapandı.
Olayın üzerine hoca bağırmaya başladı "aranızda kanada'dan gelen gizli bir ajan var! Ben biliyorum, gizlemesin kendisini!"
Afalladık kaldık hepimiz ve devam etti:
"Bilgilerimi çalmak için böyle bir oyun hazırladınız." Çıktı gitti hışımla sınıftan.
Hep düşünürdük bu kadar donanımlı bir hocanın bizim tırt okulda ne işi var? Diye. Meğer hoca ağır şizofreniymiş. Bir de o dönem karısı terk etmiş adamı (çok acı)
Arkadaşlarla yaptığımız çıkarıma göre ise kanada'dan geldiğini düşündüğü o ajan bendim.