antinatalizm veya anti-natalizm, insan doğumuna olumsuz değer veren bir sosyal hareket ve gelişen bir felsefedir. sosyal hareket olarak yaygınlığı çoğunlukla çevreci bireyler arasında olmuştur. insan nüfusunun fazla olduğunu, ekosistemin ve dünyanın artık büyüyen nüfusu destekleyemediğini savunur bu hareketin mensupları. felsefi yönü ise ayrıdır.
felsefi olarak, modern filozoflar arasında yeni gelişen bir akımdır. nihilizm'in bir alt felsefesi olarak, bu felsefeyi savunanlar yeni bir insanı dünyaya getirmenin etik olarak korkunç bir şey olduğunu savunurlar.
başta david benatar olmak üzere, bazı filozoflar da üremenin kant'ın pratik zorunluluk fikrine (kant'a göre, bir insan asla sadece bir amaca ulaşmak için bir araç olarak kullanılmamalı, her zaman kendi içinde bir amaç olarak görülmelidir) aykırı olduğunu savunurlar. bir insanın ebeveynlerine veya başkalarına bir iyilik olarak yaratılabilir olduğunu, ama asla kendi iyiliği için yaratılamayacağını tartışırlar.
seana griffin başta olmak üzere diğer antinatalist filozoflar ise insanın kendi yaratılışına rıza vermesi imkansız olduğu için, insanı yaratmak da etik ve ahlak dışıdır. onlara göre, insan yapılmazsa, insana büyük zarar da söz konusu değildir; insan yapılırsa, yaratılan kişinin uğradığı zararlar çok şiddetli olabilir; yaratılan kişi empoze edilen durumdan çok yüksek bir maliyet olmaksızın kaçamaz (intihar genellikle fiziksel, duygusal ve ahlaki açıdan dayanılmaz bir seçenektir); farazi rıza prosedürü, empoze edilen koşulu taşıyacak kişinin değerlerine dayanmamaktadır. bu yüzden de bu felsefeye göre çocuk yapmak etik dışıdır.
yukarıdakilerden farklı argümanlar da vardır, ama temel olanlar bunlardır.