girersiniz yatağa. sevgiliniz koynunuzdadır. sizin ona verdiğiniz güven ile uyumak istediğini söyler tatlı dudaklarının arasından çıkan sıcak sözcüklerle. uyu aşkım dersiniz, uyu. uyu ki senin masumluğunu doyasıya hissedebileyim, izleyebileyim.. sevgiliniz bırakır size kendini. dalar uykuya. siz onu seyredersiniz. okşarsınız saçını hoşuna gittiği için. yüzünü daha net görebilmek için yüzünü örten saçlarını toplarsınız elinizle boynuna. sessizliğin verdiği huzuru sevgilinizin kalp atışları daha da huzurlu kılar. içinizde anlamsız bir mutluluk belirir. teninizin sevgilinizin teninde olması size mutluluğun en büyüğünü yaşatır. sevgilinizin kokusu tüm iliklerinize işlemiştir. başka koku alamaz hale gelirsiniz. kalp atışlarınız düzensizleşir heyecandan. sanki yanınızdan kaçacakmışcasına sarılırsınız sevgilinize. ama onu incitmeden, rahatsız etmeden. uyanmasını istemezsiniz hemen. rahat uyusun, uyandığında mutlu olsun diye. ama içiniz içinizi yer ona dokunabilmek, öpebilmek için. ve başlarsınız yanağını okşamaya. daha sonra kulağına içinizden gelen aşk sözcüklerini fısıldarsınız duymayacağını bildiğiniz halde. sonra yavaşca uyandırmaya çalışırsınız. yanağına bir öpücük bırakıp aşkım uyan dersiniz. uyanmaz ilk önce. nazlı bir kedi gibi hareket eder sadece başı. öpücükleri sıklaştırırsınız ve gözünü açar. gözünü açtığında size sıcak bakışları içinizi eritir. geri kapatır gözlerini şımarır. oyun oynamak ister. öpücük oyunu. öpersiniz doyasıya ama uyanmak bilmez. dudağından öpersiniz masumca. gülümser. size bakar o sıcak bakışlarıyla. sarılırsınız tekrar. öpersiniz doyasıya. ve unutursunuz her şeyi. sadece o ana odaklanırsınız. ve hiç bitmesin istersiniz...
