Oyunu geride bekleyerek kabul eden meşitaşın aksine Sivas önde basarak top kazanmaya çalıştı, Beşiktaş merkez ortasahasında ise buna karşı reaksiyon gösterecek bi adam yoktu. O yüzden rosier veya Rıdvan şapkadan tavşan çıkarsın da bi şekilde rakip yarı sahaya geçelim diye düşündüler, çoğunlukla da geçemediler. Sivas'ın kazandığı toplar da dönüp gol olmasın diye sık sık tatlı sert fauller yaptılar. Hakem bu süre zarfında kartlarını kanaatkar kullanmasaydı necip ve Rıdvan sarı görürdü diye düşünüyorum.
Fauller özellikle Hakan Arslan'ı hedef aldı çünkü çabuk ve zeki bir topçu. ilk yarıda Sivaslı nigı kardeşimiz sol çaprazdan girip tavana vurdu, tehlikeli pozisyondu. Mesela bu pozisyonda hakan güzel bi ara pası verdi ama genel olarak necip/Rıdvan ikilisi hakanı döndürmedi. Bu fauller Hakan'ın kudurup kırmızı kart görmesinde etkili olmuş olabilir.
Tatlı sert Faullere rağmen Sivas bu süre içinde bi 10 dakika kadar oyunu kontrol altına aldı, bana kalırsa maçın kırılma noktası bu 10 dakikadır. Sivas bu süre zarfında saplayabilmiş olsaydı başka bir maç izlerdik. Yatabare'nin kafası direkten döndü falan, 1-2 pozisyonları oldu.
Yer yer mensahın ve nkoudou'nun driplingleri tehlike yarattı. ikisi de bu periyotta iyiydiler, mensah çok iyi atlet ama 3. Bölgeye geldiğinde ne yapacağını bilmiyor, biraz kararlı olsa maç erken kopabilirdi. Birkaç tane kontra atak, mensahın 3. Bölgede topu eveleyip gevelemesi yüzünden eridi.
Gözlemlerim bu kadar. Sivas'ın yaptığı, daha doğrusu yapmaya çalıştığı şeyi tam olarak uygulayabilen takım meşitaştan puanı alır. Meşitaşım orta sahada top tutacak, tempo ayarlayacak, düzgün ayaklı bir almancıya ihtiyaç duyuyor, bu çok net. Oğuzhan olur veya başkası olur, onu bilemem ama orta sahayı böyle elin oğluna teslim ederseniz her akşam böyle sahadan gülerek ayrılmanız biraz zor.
Eyyorlamam bu kadar. Gözlerinizden öpering, iyi geceler.