first man

entry9 galeri
    9.
  1. Uzun bir aradan sonra anca izleyebildiğim filmdir kendileri. Uzay temalı her türlü içeriği tüketmeme rağmen first man'i daima neil Armstrong'un hayatını anlattığı belgesel sanmamdan dolayı paso erteledim ama kısmet bu geceymiş. Gerçi yine belgesel ama izleyici olayın içine koyan cinsten. Özellikle mürettabın agena'ya bağlanmak için fırlatılmadan önce hazırlanma ve mekik içinde kalkışı bekleme süreçlerinde aynen ben de onlar gibi mekik içinde beklemişim gibi oldu. Karakterlerle beraber nefes alıp-vermeler, ateşlemede panellerin gevşeyip sesler çıkartmasına gerilme, daracık pencereden kısıtlı bakış açısıyla bulunduğum konumu anlamaya çalışma, kemerden rahat hareket edememe, gürültülü roket sesi ve bunlar yaşanırken hiç film müziği çalmaması beni gerçekten orada üçüncü mürettebat üyesi yaptı.

    Fakat belgesel olduğundan mütevellit neil'in aile yaşamının işlenmesi biraz yordu yalan yok. Uzayın derinliklerine kendinizi kaptırmışken pat diye gelen aile yemekleri ve havuz partisi sahneleri işleyiş bütünlüğünü hafiften bozmuş bence.

    Son olarak şöyle çok hoş bir theme müziği var;

    https://youtu.be/zcev7yEPeF8

    Ayrıca bu theme müziğinin kullanıldığı sahne bana interstellar'ı çok anımsattı. Cooper'ın "come on tarsss!" sahnesi. Hatta o sahnede kullanılan hanz zimmer müziğine de benziyor yukarıda bahsettiğim theme müziği. Ya da emin değilim bilmiyorum belki de interstellar benim içim tarihin en iyisi olduğunda diyedir bu düşüncelerim.

    Her neyse benden 8/10 aldı.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük