öyle biri ile sevgili olmuşum ki hala beni takip ettiğine inanıp uzaklaştırma alıyorum. başlarda gayet düzgün, aklı başında, diksiyonu düzgün efendi biri gibiydi. dolu dolu bir buçuk sene geçirdik, her anı kıymetli idi. güzel günler miadını doldurunca kıskançlıklar başladı, başlarda hoşuma bile gidiyordu, gençtim işte hatta çocuktum. fakat ben her şeye he dedikçe onun arsizliği, hayatım üzerinde tahakküm kurma inadı had safhaya ulaştı, nerdesin-ne giydin- yanında kim var"lar sıklaştıkça nefes alamaz hale gelip noktalandırdım.
numaramı değiştirdim, işe gittiğim güzergahı değiştirdim, çok sonraları işimi bile değiştirdim. her yerde peşimdeydi. başlarda tesadüf sandım fakat alakasız yerlerde gördükçe takip edildiğimi fark ettim. issız sokaklarda yürümemeye çalışıyordum, gittiğim mekanda görmediğim zaman saklanıyordur bir yerlerde paranoyasi yaşıyordum.
uzaklaştırma aldığım dönemlerde birkaç kez kararı ihlalden ufak tefek cezaevi maceraları da olmasına rağmen akillanmadi.
o ilişkiden sonra her kim kişisel özgürlüklerimi taciz etse, ikinci cümleyi kurmasına izin vermeden postaladim benden en ırak yere.
hayat benim, bacak benim, meme benim, kazandığım para benim, dil benim. benim olanları yönetecek hakkı kimseye vermiyorum.
"kıskançlık" adı altında hayatınızı kendi çapsız erkekliğine entegre eden insanlardan uzak durun. geneli böyle ama
erkeksiz kalmıyorsunuz, kesin bilgi, yayın.