arabayla sokak sokak dolaşıp, yere damlayan süt damlalarını sıcak bir yaz günü yalamaya çalışan kediye su vermeye kadar gidebilecek olay. neymiş uht'miş... ya kardeşim eskiden böyle bir şey mi vardı? alırdın sütü kaynatır yeri geldimi sütlaç yapardın yeri geldi mi bardağa kepçeyle doldurur kepçenin iç kısmına yapışmış kaynağı parmağında sıyırıp yerdin. şimdi ne var?.. uht.. yine ingilizce. yine dilimize sonradan girmiş. yine dikkat çekici ambalaj yine kaymağından tutun da, yağ oranı %4'lere inebilecek kapasitede sütler.. rengi olmayan su da olduğu gibi beyazlaştırırmış ve az bir şey şeker atılmış su mu içiyoruz yoksa, uht diye üstüne basa basa derecelerce sıcaklıklarda kaynatılmış sütlerden mi içiyoruz belli değil.. tamam sokaktan alınan süt, kaynatıldıktan en fazla 1.5 gün zaman zarfında tüketilmesi lazım ama en azından tat vardı be.. uht diyip litresi 1 ytl yerine 0.99 ytl sütle hipermarketlerden alınan yoktu..