Hele hele ayakkabılar, vehameti ne de güzel anlatıyor.
iki beden bol gelen ya da üç beden dar gelen, rengi ruhsarı kaçmış, tüylenmiş, sarkmış ama buna rağmen ısrarla giyilen daha doğrusu giyilmek zorunda olunan kıyafetler, artık arz-ı endam ediyor her yerde.
işin ilginç ve üzücü yanı, buna alıştık, şaşırmıyoruz hatta nerdeyse farkedip "yahu noluyor bu insanlara" demiyoruz bile.
Yoksulluk diz boyudur, biliyoruz ve susuyoruz.
Entryimi, ünlü bir düşünürün ulvi sözüyle bitiriyorum.
Fuck the system!