Öncelikle, okumaya başladığınız ilk anda yazımı alakasız bulabilirsiniz ama sizlerden ricam okumaya devam etmeniz yönünde. Lütfen sabırlı olun...
Birinden hoşlandığımızı nasıl anlarız? hissettiğimiz o şeyin gerçek aşk olduğunu? Ya da neyse, soruyu değiştirelim... Bir insanda dikkatinizi çeken ilk şey nedir? Çoğumuz ilk olarak karşımızdaki kişinin gülüşüne, vücuduna, saçlarına yahut kıyafetlerine bakarız. Ama Fiziksel görünüş bir yere kadardır.
Kim iki çift lafı bir araya getiremeyen, kendini yeterince geliştirememiş, belli bir kültür birikimine sahip olmayan biriyle birlikte olmak ister ki? Duygusal bir ilişki içerisinde olduğunuz kişi ile; benzer zevklere, benzer espri anlayışına sahip olmayı ve örneğin bir film izledikten sonra bu film hakkında sıkılmadan konuşabilmeyi istersiniz. Yani yakın ilgi alanlarına, beraber keyifle konuşacağınız, paylaşacağınız daha çok anıya sahip olacağınızı düşlersiniz.
Şöyle düşünün, biriyle birliktesiniz, ama ilgi alanlarınız çok farklı, birlikte konuşabileceğiniz, tartışabileceğiniz herhangi bir konu yok. Bir ilişki içerisinde olduğunuz kişiyle rahatça iletişim kuramadığınızda kendinizi farklı, kötü ve rahatsız hissetmez miydiniz? Ya da duygusal bir şey hissetmemenize rağmen sırf o kişi güzel/yakışıklı diye onunla birlikte olmaya devam mı ederdiniz? Anlattığınız şeyler, izlediğiniz filmler, okuduğunuz kitaplar yahut sokakta yürürken tatlı bir köpeğin size eşlik ettiği o an onu hiç heyecanlandırmasa bu ilişkiye devam edebilir miydiniz?
Eğer cevabınız evet ise, bunun gerçek bir ilişki/sevgi/aşk olduğunu mu düşünüyorsunuz? Ya da öyle olmadığını bile bile tüm bunları kabullenip hayatınıza devam mı ediyorsunuz?
Eğer öyleyse aslında sadece kendinizi kandırıyorsunuz. O kişiyle Birlikte olmanızın tek nedeni hissettiğiniz cinsel açlık yani tamamen hormonlarınızın esirisiniz Ki aslında içten içe siz de bu durumun farkındasınız.
Dolayısıyla bu durum; ne kendinize ne de karşı tarafa saygı duymadığınız anlamına geliyor. Yani tüm bunlar; Sırf cinsellik için biriyle birlikte olmaya devam eden ve kendisine olan saygısını çoktan kaybetmiş bir zavallı olduğunuzu gösterir.
Eğer buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim ve merak etmeyin konuyu bağlıyorum.
Hayal edin, dışarıda Çoğu insan ruh eşini aramaya devam ederken, siz, birlikte sevindiğiniz, üzüldüğünüz, ağzından çıkan her kelimeyi canı gönülden dinlediğiniz, gözlerinin içinde kaybolmak istediğiniz o kişiyi sonunda buldunuz. Bulmanıza rağmen sırf aynı cinsiyettesiniz diye hayatınızın aşkından vaz mı geçerdiniz? Sizin yerinizde olmak isteyen birçok kişi varken Ne kadar şanslı olduğunuzu düşünmek yerine tüm bunlar olmamış gibi mi yapardınız?
Demek istediğim Şey aslında; Dış görünüşe, cinsiyete aşık olmak yerine insanların kalplerine, ruhlarına aşık olmayı denememiz gerektiği.
Hem unutmayın, Kaderin hepimiz için ufak oyunları, sürprizleri vardır ve belki size yapacağı sürpriz de budur. Bilemeyiz...
insanlık olarak, Bu bakış açısını benimsemeli ve günah mı, suç mu, tercih mi yoksa hastalık mı gibi yaklaşımları bir kenara bırakmalıyız.