nasıl bir kafa ile okunması gerektiğini anlayamadığım kitaptır, platon tarafından yazıldığı iddia edilir. sokrates'e Meletos adında bir şairin "inançsızlık, din uydurma, gençlerin aklını çelme, önemsiz mevzuları önemli gibi gösterme" gibi suçlardan dava açmasına karşılık sunduğu savunmadır. hatta bu mahkeme sonucunda ölüm veya sürgün cezaları veya 30 mna (o zamanki para birimi) kefaret ile serbest kalma teklif etmişler, sokrates "ulan millete verdiğim dersler için asıl bana sizin para ödemeniz lazım" deyip mahkeme ile ta.ak geçtiği için hiç oylamasız direkt ölüm cezasına dönüştürmüşler kefareti.
nasıl bir kafa ile okunması gerektiğini anlayamamam meselesine gelirsem de, mesela girişte mahkeme önünde beklerken babasının bir işçinin ölümüne neden olmasından ötürü, babasını cinayetten mahkemeye vermek için orada bulunan Euthyphron isimli elemanla karşılaşıyor ve orada ikisi arasında bir diyalog geçiyor. sokrates, Euthyphron'un bu davranışı ile ilgili sorular sorarken mesela Euthyphron çok malca cevaplar veriyor. mesela okurken "lan öyle mal cevap verilir mi?" diye düşünüp, insanın aklına Euthyphron'un verdiği cevaplardan daha keskin cevaplar geliyor. yani "ulan ben orada olsam sokrates'i alt etmiştim şimdi" diyesiniz geliyor. yani demek ki, bu günümüzdeki bakış açısı ile okumamak lazım. e o zamanki bakış açılarını ve o dönemki insanların düşünme kapasitesini ve o dönemin şartlarını da tam bilemediğimiz için, okurken "ulan bu sokrates de çok kral adammış" diyemedim.
hatta "lan ben kimseyi dinden minden çıkarmıyorum yalan aq" dese kurtulacakken kalkıp dindar olmak tanrının sevdiği şeyleri yapmak mıdır, yoksa yaptığımız şeyleri tanrının sevmesi midir?" diye soruyon adamlara? yapmadım de sıyrıl aq. 30 mna kefareti de öde hayatına bak. resmen "beni idam edin" diye kasmış. son lafı güzel ama, "ben öleceğim, siz hayata devam edeceksiniz. hangisi daha iyi sadece tanrı bilir." idamdan korkmayıp, ilkelerinden vazgeçmemesi çok kral hareket. herhalde kaç bin yıl sonra bile onun adından bahsediyor olmamız bu ilkelerinden vazgeçmemenin ödülü olsa gerek.