Ayrıca başlık açmak konusunda Karakter sınırlamasına takılması muhtemel olan gençtir.
Klasik türk musikisinin gerek cumhuriyet dönemi öncesi gerekse cumhuriyet yıllarına ait eserlerini dikkat ile inceleyen seçen, yakın dönem ve görece uzak ve çok daha uzak dönem eserleri araştırmaktan zevk alan, geçmişle bağını kurmaya çalışan, duygularin, musiki,edebiyat ve şiirin geçmişten geleceğe uzanan seyrini takip eden gencimizdir... (bugün zeki muren, muazzez abacı, muzeyyan senar, muazzez ersoy gibi popülerlermiş ve halkın(çogunlugun) beğenisine hitap etmiş sanatçıların yorumladığı fantezi arabesk tarzı popülerler kimi çok bilindik sarkilar her ne kadar sanat muzigi kulvarında degerlendirilen eserler olsalar da, bu gibi bilindik sarkilar burada bahis konusu değildir... ki bizim insanlarımız klasik müziğimizi bu sarkilardan ibaret zannederler ve bu çok yanlış hatta son derece ayıptır.)
Yine bu gencimizin klasik batı musikisi eserlerinden de keyif alması onun tam anlamıyla sanatsever zevklere sahip olduğunu bizlere gösterir...
Batıda bir söz vardır, Sanatın çok ciddi bir mesele olduğu ile ilgili..
sanatçının da işini ciddiyetle ve binbir özenle icra etmesi, Kusursuzu aramasıyla ilgili..
Hal böyleyken ciddiyet ve çalışkanlık iyi bir dinleyicinin de olmazsa olmazıdır.
iyi bir Dinleyici, sadece bir dinleyici değil aynı zamanda arastiricidir da... hatayı, eksiği, kusuru ayırt edemeyen dinleyici iyi bir dinleyici değildir. Elbette dinleyicinin işi icralarda hata aramak değildir. Lakin doğrunun, güzelin, estetik olanın farkında olmak iyi bir dinleyici olduğunuzun nitelikli bir dinleyici olduğunuzun göstergesidir.
Klasik işlerle ilgilenen kimseler hele ki genç yaşlarda bu farkındalıklara uygun hareket ediyorlarsa çok özel kişilerdir...
Çünkü popüler ve son derece ucuz, içi boş, manasız işlerin aşırı oranda üretildiği bir çağda zevk ve estetik sahibi olmanın güç olduğunu da hesaba katacak olursak tüm bu olumsuz atmosferde dogruyu bulmuş bir insan şüphesiz ki özeldir...
Tabi bu uğraşın faydasız olduğunu dusunecek milyonlarca insan bulabilirsiniz.
Ama bu insanlar açıkça ifade etmeseler bile Kitap okumanin, sanatla ciddi olarak ilgilenmenin, felsefeyle bir bilim dalıyla ilgilenmenin pek de anlamlı olmadigini düşünürler.. Çünkü bunlarin ne gibi yararı olduğunu kestiremezler ve bu türden zahmetlere girmek hiç hoşlarına gitmez..
işte bu gibi toplumlar sanat, düşünce, bilim vb. insanlık adına dişe dokunur bir şeyler üretemez olurlar.. yozlasirlar...
Akıl çapları ile duygu dünyaları da gittikçe daralır, insan olmanın gerektirdiklerini medeniyet sahasında ortaya koyamazlar ve bu durum da onların gelişmişlik alanında puanını belirler...
