statükonun kadrolu kolluk güçlerinin götünün gölgesinde yaşayıp,kan ile sulanan iki ayaklı köpeklerin delikanlılıktan bahsetmelerini gördükçe ulan delikanlılık bu kadar ucuz mu? diye soruyor insan. bu ülke deki demokratikleşme,özgürleşme deneyimlerini ,arkalarına devletin üniformalı güçlerinide alarak baltalamaktan başka tarihlerinde bir bok olmayan vatan-millet-sakarya şakşakçılarının ucuz bir sokak diliyle delikanlılıktan bahsetmeleri trajikomiklikten öteye gidememektedir. tek başlarınayken bir anlam ifade etmeyen hayatlarını bir topluluğa ait olup bir anlama bürüme gayretindeki faşist bünye, faşistdaşlarının yaptığı bu eylemi savaş kazanmış kral edasıyla kutsamaktayken hala delikanlılıktan bahsetmekte, şu delikanlılığı biraz açımlamakta fayda var; ramazan ayında oruç tutmayan öğrencileri ağzında sigara,elinde satırla kovalayan delikanlılar bunlar, kayseride elinde leman dergisi var diye bir öğrenciye 20 kişi girişen delikanlılar bunlar, delikanlıktan bahsedip ibadethane gözüyle baktıkları ocaklarında binlerce çocuk pornosu bulunan delikanlılar bunlar, yunan askerlerini 86 yıl önce denize dökmekle övünüp,6.filoyu denize döken yurtsever insanlara saldıran delikanlılar bunlar, maraşta hamile kadınların karınlarını deşen,6 aylık bebekleri öldüren delikanlılar bunlar, tek başlarınayken erkek olamayan sürü halindeyken cesaret hapı almış misali erkekleşen delikanlılar bunlar, malatya da erkek arkadaşıyla elele yürüyor diye tekmem tokat kıza dalan delikanlılar bunlar...vb...böyle delikanlılık kitabının ta mına koyayım diyesi geliyor insanın. 2 ayaklı köpek sürülerinin kendilerini kurt sanıp şehirlere inmelerini gördükçe aynı ses yankılanıyor kafamda;
yurdumuza faşist dolmuş
vurun kardaşlar vurun.
bu ülkenin en cahil,en manipule edilmeye açık ve sistem tarafından sınırsız bir şekilde sırtları paklanan bu faşistlerin delikanlılık anlayışları bok çukurunda yeşeren bir otun kendini gül sanmasından başka birşey değildir.
üniversitelerin toplumun motoru olduğunu bilmeyen,siyasetten bağımsız bir üniversite düşünülemeyeceğinin farkında olmayan faşistlerin üniversitede siyaset yapılmaz,yaparsanız satırlarımızla karşınıza çıkarız diye gururlanmalarını gördükçe insanın gülesi geliyor,elinde satırlar,bıçaklar..vs.. sonrada delikanlılık!!!
hanid elikanlı adamın tek silahı bileğiydi,hani delikanlı adam kadına el kaldırmazdı,hani delikanlı adam tek tabanca dolaşırdı..vs.. bu faşist saldırı bize bir defa daha göstermiştirki bu faşist sürülerinin delikanlılık anlayışları budur.ha bu delikanlılığı indirgedikleri birde yüce kavramları var,kurt gibi ulumak, nasıl ki osurmak götü konuşturmaya çalışmanın başarısız bir denemesidir, bir köpeğinde havlayarak sesini kurtun ulumasına benzetmeye çalışması ya da öyle duyması götü konuşturma eyleminin bir başka versiyonudur. bu erkeklik anlayışından delikanlılık motifi çıkarmaya çalışmakta osurma eyleminin en radikal deneyimlerinden biridir.
Dört köşe bir apartmanın
En üst katında
Küçücük kutu gibi bir oda
Perdesiz pencereler
Pencerelerin dışında
Yıldızlı ve uzun geceler
Sen ki ya bir dar ağacında
Can vereceksin
Ya da bir köşe başında
Öleceksin
Sev bakalım delikanlım
Sev sevebildiğin kadar
Benden izin sana delikanlım
Sev sevebildiğin kadar
Sevmek mükemmel iş delikanlım
Sev bakalım
Madem ki kafanda yıldızlı bir gece var
Sev sevebildiğin kadar