Öyleler ama belki sorgulamamız gereken neden öyle olduklarıdır.
Sokakta sürekli miyavlayan bi yavru kedi vardı. Annesi hasta olduğu için bırakmış. Arabaların altında sürüne sürene bir şekilde yakaladım, eve getirdim. Suyunu ve yemeğini zorla yedirip içirdim, kaka yaparken her yerine bulaşıyor diye her gün yıkadım, kuruttum. Veteriner bir ton teşhis koyduktan sonra ilaç tedavisi başlandı, ilaçlarını içirdim düzenli. Gece uyanıp uyanıp kontrol ettim. Çok zor iyileşti ve iyileştiği ilk andan beri, beni her gördüğünde kedinin orta tarafı diklesiyor, tüyleri kabarıyor ve bazen tıslayıp yan yan yürüyüp kaçıyor. Benim olduğum ortamda bir şeylerin altında saklanıyor. Ona tek bir yardımı dokunmamış diğer insanların kucağında durmayı tercih ediyor. Bana bakınca onu iyileştirmeye çalışan o insanı görmüyor. ağzını açıp zorla yemek verip yıkayan o insanı görüyor. Ve ilginçtir kedinin bu hali çok hoşuma gidiyor. Bu savunma hali benim zaten o kediden beklediğim şey.
Insanın nankörlüğü yine bizimle alakalı gibi geliyor bana. Verdiğimiz her şeyin karşılığını istiyor olmamız insanları ve kedileri nankör yapan şey. Bize iyilik yapan insanlara karşı bir savunma mekanizması geliştiriyoruz belki. ya doğru olan buysa?
Bir ara çalıştığım yere bir arkadaşın babasını tedavi olsun diye soktum. Bedava tedavi oldu ve adamın ödemesi gereken tutar en az 10-15 bindi. Bir doktorun muayene ücreti 800 liraydı en son. Duyulması demek hem benim hem de içeriden ayarladığım arkadaşların işten atılması demekti. Sistemi yanıltmış olmanın cezası ise tazminat demekti. Normalde bu riski almam, aldım çünkü mükemmel bir plan yaptım. Plan işe yaramazsa sistemi yanıltığım ve tüm bu süreci kimseye çaktırmadan yönettiğim için tebrik bekleyecektim, z planım buydu.
Zaman geçti, paraya ihtiyacım oldu, aklıma gelen elbette ilk insan o oldu çünkü bana borçlanmıştı. Ev almak üzere olduğu halde o dakika parayı hesaba yatırdı. Ve biz anlaşamasak bile birbirimize sürekli borçlu hissettiğimiz için iletişim halinde ilişkiyi sürdürüyoruz. Bu arkadaşlığı ilk bitiren nankör olaRak tarihe adını altın harflerle yazdıracak.
Ve bu mantıklı mı? Soruyorum sadece. Bence değil. Bence nankörlük çok daha mantıklı. Çok net.