polonya, danimarka, isveçte doğup neden daha mutlu olayım birader? dediğim sorudur.
türk olmak çok farklı bir şey. afrikada, hindistanda, orta asyada, arabistanda, anadoluda, avrupada, rusyada, iranda adın var. her yerde adın geçiyor. ispanyada, izlandada izlerin var.
dünya tarihine defalarca damga vurmuşsun. dünyanın gelişmesine sebep olan olayların en önemli aktörlerindensin.
dünyadaki doğu-batı çatışmasının doğudaki en büyük ve en kalıcı temsilcisi sensin. batılı haçlı seferi düzenlerken araba değil türke düzenledi, batılı boşnak keserken "türk" kestiğini söyledi, avrupada "düşman" türktü. başkası değil.
yüzyıllar süren bu gizli yahut açık çarpışmanın merkezindesin. halkın farkında olmasa da bir gün sen farkedeceksin. ve o zaman bu yazdıklarımın boş şovenizm değil, haklı bir sitem olduğunu idrak edeceksin.
kilometrelerce alanda adın duyuluyor. dilinin fraksiyonları konuşuluyor. kültürün bir süzgeç gibi, geleni alıyor içine, süzüyor ve yeni bir kültür sentezliyor.
öyle bir medeniyet kurmuşsun ki, dünya tarihine "pax otomana" diye yazılmış senin zamanın. "türk yüzyılı" derler senin zamanına.
ama gel gör ki, böyle bir tarih, böyle bir isme sahip olmak aynı zamanda en büyük mücadelen senin. "küreselleşme" yalanına inanma sakın, "küreselleşen" ülkelere iyi göz at. avrupalı medeniyetine inanma sakın, senin "ülkücülerini" şiddet ayağına yasaklarken, binlerce vatan evladını şehit eden teröristlere açtıkları kucağı unutma.
bilge kral aliya sana sesleniyor, "türkün evladı unutma, bugün kadınlarımıza tecavüz edenlerin yarınki hedefi sensin" diyor, "Sen Türk’sün. Bir ırk, bir din, bir mezhep değilsin, olamazsın."
ben aliya, aliya izzetbegoviç. türkün evladı, bizi, onların bize yaptıklarını, ve sorumluluğunu sakın unutma!
