Babadan kalma dükkanlar ve evlerin kirası ile geçinen ve havadan aylık 60 bin kazanan ilkokul mezunu biriyle evlenirken eğitimini sorgular mıyız?
Türkiye'de eğitim almak aylık kazanç demek. Eğitimin bize düşündürdüğü şey düzenli gelir. Eğitimi sorguluyoruz çünkü bu hiç olmazsa aç kalmadan evliliği sürdürmek demek. Bir memur ile evlenmek ve düzenli gelire sahip olmayan simitçi ile evlenmenin arasında olan fark eğitim düzeyleri değil çoğu zaman.
En zengin zekiler genellikle lise mezunudur. Amerika savunma sisteminin içine girmiş kişi lise mezunudur. Türkiye'de sınıf atlamış çoğu insan ilkokul mezunudur. Ancak türkiye'de en zeki en zengin olamaz artık. Mümkün değil. Yine şu an taklit edilen ekşi sözlük lise mezunu bir abinin elinden çıkmadır. iyi okullarda okumuş başkaları tarafından taklit edildi.
Ve isin sosyal boyutu var. Bir okulun içine sokulmuş ve hep aynı tipleri gören 10 yaşında bir çocuk mu yoksa okuldan alınıp ayakkabı boyamak için sokağa salınan bir çocuğun mu sosyal zekası daha çabuk gelişir? Hangisi insanları daha iyi tanır ve sohbet sürdürme konusunda daha aktif davranır?
Bence türkiye şartlarına bakıp insanları öyle yargılamak gerekiyor. Ve çok daha derin bakmak gerekir bu konulara. Eğitimin kalitesini tartışmak daha mantıklı geliyor. benim okuma yazmayı kendi başına öğrenmiş, lise eğitimi boyunca hukuk, istatistik, programlama dilleri gibi farklı dersleri görmüş, karnesinde bu dersler yazan bir tanıdığım var. Şimdi bu arkadaş mı daha iyi eğitim aldı yoksa yıllık 30 bin lirayı eğitim için verip bir meslek sahibi olabilen o kişi mi? Hangisi daha iyi anlamış ve uygulamış olabilir?
bunlar biraz karışık bence. Çok farklı yönlerden bakmak lazım. Ben şöyle düşünüyorum. Aldığı eğitimi uygulamaya koyamamış birini tercih etmek yerine kendi kendini eğitmiş birini tercih ederim.
