"Allah, gece ile gündüzü evirip çevirir. (Dünya’nın ve kâinatın düzenini, hayata en uygun hale getirir ve bizzat yönetir.) Gerçekten bunlar basiret sahipleri için birer ibret ve delildir."
Dikkat edilirse ayeti kerimede cenabı hakk" "basiret sahipleri" ifadesini kullanmıştır. Yani görmek istemeyenlere siz hakikati gösteremezsiniz. Çünkü buna zemin yok. Yani idrak izan şuur fikir tefekkür inanç iman kapısı da açık, küfür inat inkar yalanlama reddetme kabul etmeme kapısı da açık. imanda ise cebir yok. Serbestlik ve hür irade var. Seçim var. Dolayısıyla bir takım ayetleri nazara verip herkesin iman sahibi olabileceği zehabına kapılmak boş bir avuntu. Ha şu da var ki yüce allahın ayet ve delilleri iman sahiplerinin imanını güçlendirir. Ama aynı zamanda inkar sahiplerinin de küfrünü arttırır sadece. Neticede her iki tayfanın da müşterisi olacaktır. istediğiniz kadar ispat edin bu hakikat asla değişmeyecek. Bu yüzden Bu nevi tartışmaların sonu gelmez. Bu yeni bir tartışma değil, sadece islama ait de değil. Taa hz adem (a.s.) den beri bu böyle. Kıyamete kadar da böyle sürüp gidecek.
Ayrıca: yaradanın insanları tevhide, dinine, emrine ve kulluğuna davet etmesi ihtiyaca binaen değil, tebliğ adaleti ve ihsanı, rahmet şefkat ve merhameti gereğidir. Yani yarın mahşer günü "sen neden bize haber vermedin? Niye bildirmedin? Niçin bunları bize kimse anlatmadı? V.s. gibi bahaneler ileri süremeyecek kimse. Zira hemen herkesin her şeyden haberi var. Yoksa allah (c.c.) sameddir. Kullarına ve amellerine ve hiç bir şeye ihtiyacı yoktur. Fakat davet haktır ve haktandır, o davetin bir sahibi var, bizden değil..