görüleceği üzere, insanla maymunu ayıran en önemli faktörlerden biri, beynin neokorteks bölümünün insanda daha büyük olmasıdır. yapılan deneyde, maymunlarda ve daha bir çok memelide bulunan ARHGAP11A geninin, insandaki varyantı olan ARHGAP11B geni küçük bir maymun türünün zigotuna yerleştirilmiş ve tam da beklendiği gibi hem genel beyin büyüklüğü, hem neokorteks büyüklüğü, hem nöron sayısı artmış.
ne var ki sözde etik gerekçeler sebebiyle fetüs doğmadan alınmış. dolayısıyla söz konusu büyümelerin doğacak maymunda nasıl bir fark yaratacağını bilmiyoruz.
bu noktada teistlerin tarih boyunca olduğu gibi yine gericilik yaptığı anlaşılıyor. çünkü bu neviden deneylerin doğuma kadar sürdürülmesini yasaklayan yasalar bu bilim düşmanlarının çabaları sayesinde çıkarıldı.
mevzu insan zigotuyla oynamak olsaydı etik endişelerden söz edilebilirdi. fakat üzerinde zaten türlü deneyler yapılagelen maymunlarda deneyi doğuma kadar sürdürmek neden etik bir sorun olsun ki? burada insana alternatif bir ırk yaratmaktan bahsetmiyoruz, sadece insan özelliklerine daha yakın özellikler taşıması beklenen bir maymun üretmek söz konusu. bu maymun maymunlar cehennemi filmindeki sezar kadar bilinçli olsa bile (böyle bir gelişme deney ancak şempanzeler veya bonobolar üzerinde yapılsa muhtemel olur ki o bile şüpheli) kalkıp tüm maymunlara bilinç aşılayacak hali filan olmaz. o zaman mesele ne?
mesele şu: teistler dini inançlarının yerle bir olmasından ölesiye korkuyorlar, o sebeple bilimin önünü kesiyorlar.
bir de bunların inançsızlara "kafir" yani "gerçeğin üstünü örten" demesi yok mu! yahu mevzu gerçeğin üstünü örtmeye çalışmaksa, o konuda kimse sizin elinize su dökemez.