şimdi kimse yanlış anlamasın dediklerimi benzetme yaparak kimi insanlarda böyle bir şey olmadığından bahsedeceğim.
Ben şahsen okuduğum kitaplardan,yetiştiriliş tarzımdan her daim büyük Türk hakanlarına başbuğlarına daha fazla sevgi duymuşumdur. MEte Han, Attila, Kür Şad, Çengiz Han, Temur ve son olarak son Tanrıkut Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk.
Bir Türk onlara duyduğu sevgiyi öncelikle onların askeri olmak için kullanır. onların altında savaşmak için her şeyinizi verirsiniz. Sonuçta da bu savaştır Allah'ın kimi cennete kimi cehenneme yollayacağını bilemezsiniz. Orada öldürürsünüz ölürsünüz ve inancına göre Cennete gitsen de insanın inancıdır o kararı Allah verir.
Peki ya Onlar adına savaşmak Öldürmek, işgal etmek, yeri geldiğinde çağına göre ki çengiz bol bol yapmıştır itaat etmeyen erkekleri öldürmek cehennemlik olmak demekse?
Yine de seviyorum çünkü ben kişisel olarak Bu başbuğların davalarına gönülden bağlıyım; cennet gibi ödüllerin olasılığı ,cehennem gibi cezaların olabilme olasılığı bu konuda onların davalarından dönmeme veya da katılmama bir etken değildir.
Ha not edeyim hepsi birer tanrıkuttur insanın dini inancında zaten hepsi tanrı'nın yönetme gücü verdiğidir.
Şimdi buradan HZ Muhammed'e dönersek eğer gerçek müslüman müslümanlığı öteki dünyada kıçını kurtarmak için değil doğru olduğunu bildiği için yapan kişidir.O cennetten önce Allah'ı sonra onun yarattıklarını seven ve böylece onun insanlık için doğru kurallarına uymak isteyen kişidir.
Cehennem korkusundan dolayı müslümanlık ibadetlerini yapanlar ise ibadet Allah için yapılır tümcesini unutan kişilerdir.
ibadet Allah istediği için yapılır ondan gelecek ödül için değil! Ödül sadece allah'ın mükafatıdır, işin ucunda cennet veya cehennem olmasa insan ki Allah'ın mülküdür Mülk sahibine itaat etmeyecek mi?
Bize öğretilen itaattir, hiçbir şey beklemeden itaat.