Bu asılsız oryantalist iddialarını dillendirenler ya cahil yada kafa karıştırmak isteyen hristiyanlara maşa. O halde onlar önce incillere baksınlar. Zira 400 incilin biri diğerini tutmaz. Neyse ki 4 e indirebilmişler bari. ""Bıraksaydınız, 396 adet incil yakılmasaydı, bugünkünden çok daha renkli, detaylı ve daha kuvvetli 400 tane incil’iniz olacaktı(!)""
Hz osman zamanına ait mushafların (kuran) pek çoğu mevcut. Başka yalanlar bulun bence bundan size ekmek çıkmaz. Ha bi de topkayı sarayı kutsal emanetler kısmını bi ziyaret ediverin. Cahilliğe Faydası olur..
--spoiler--
- Dr. Muhammed ibni Lütfî es-Sabbâğ, "Lemehât fî Ulûmi'l-Kur'ân" adlı kitabında; "Osmanî Mushaflar şimdi nerede?" başlıklı kısımda şöyle diyor:
...Hicri 614 yılında ölen ibni Cübeyr, Seyahatnâme'sinde, Dımışk Câmi'inden söz ederken şunu zikretmiştir.
“Mısırdaki yeni maksurenin doğu rüknünde (köşesinde) büyük bir dolap (hazâne) vardır ki içinde Osman'ın mushaflarından bir mushaf bulunmaktadır. O Osman'ın Şam'a gönderdiği mushaftır. Dolap her gün namazın ardı sıra açılır. insanlar ona dokunup öpmekle teberruk ederler. Onu uğurlu sayarlar.” (el-Burhan, 1/235-el-itkan, 1/60)
- ibni Faldan el- Ömeri Ö.Hicri 749) de Dımışk’ta bir mushaf görmüştür. Onun Osmani mushaflardan biri olduğunu anlatıp, Onun sol tarafında, müminlerin emiri Osman ibni Affan’ın hattıyla “Osmani Mushaf” diye yazılı olduğunu söylemiştir. (Mesalikü'l-Ebsar fi memaliki’l-Emsar, 195)
- ibni Batuta, Şam’daki nüshadan ayrı Basra’da Osmani mushafından bir tane daha gördüğünden bahseder. (Rıhletü ibni Batuta, 1/116)
- Dr. Abdurrahman eş-Şehbender demiştir ki: Dımışk-ı Şam'da bu Osmânî mushaflardan bir nüsha elde ettim. Maalesef onu, otuz yıl önce Emevî Camiini yakıp kül eden yangında ateş telef etmiş." O, bu sözü, M. 1922 yılının Nisan ayında yazmıştır. (Müzekkirât-ı Abdurrahman eş-Şehbender, s. 34)
- Üstad el-Kevserî'nin zikrettiğine göre; Şeyh Abdulhakîm el-Efgânî (ö.H. 1326-M.1908), ölümünden önce bu Osmânî Mushaf'ın resmine (yazı ve imlâsına) uygun bir mushaf kopya etmiştir.
- Kevserî, bu Osmânî Mushaf'ın, Birinci Dünya Savaşı sırasında istanbul'a nakledildiği zannındadır. Efgânî'nin kopya ettiği mushafın ise Dımışk'taki adamlarından birinde mahfuz olduğu zikredilmiştir.(Makâlâtu'l-Kevserî, s. 12)
Yine Kevserî, Küfe Mushafının, Humus'ta bulunduğunu ve onun, Birinci Dünya Savaşı sırasında başkent istanbul'a götürüldüğünü zikretmiş, ancak Humus'ta hangi mescidde bulunduğunu zikretmemiştir.
Nitekim Kevserî, Medine'de bulunan Medine mushafının da, Birinci Dünya Savaşı sırasında istanbul'a götürüldüğünü zikretmiştir. (Makâlâtu'l-Kevserî, s. 12)
istanbul’da “Türk ve islam Eserleri Müzesinde” şu tarihi mushaflar bulunmaktadır:
- 457 numarada: Hz. Osman imzasını ve hicri 30 yılını içeren Mushaf-ı Şerif.
- 557 numarada: Hz. Ali’nin imzasını içeren Mushaf-ı Şerif.
- 458 numarada: Hz. Ali’nin yazısı olduğu belirtilen Mushaf-ı Şerif.
Hz. Ömer’e nisbet edilen ve ceylan derisine yazılmış, tahtaya yapıştırılmış bir Kur’an sayfası. (Ulumu’l-Kur’an,187-190)